İman ve Hayat

Yusuf el-Karadavi
Cemiyet, din ve iman olmadan orman cemiyetidir, isterse tepesinde medeniyet şimşekleri çaksın. Orada hayat zorbanın ve kuvvetlinindir; faziletlinin ve muttakinin değildir. O cemiyet mutsuz ve bedbahttır; isterse refah içinde yaşasın ve nimet içinde yüzsün. O cemiyet basit ve ucuz bir cemiyettir. Çünkü onu meydana getiren fertlerin gayesi karın ve göbek şehvetinden ileri geçmez. Onlar, Hayvanlar gibi zevklenir, hayvanlar gibi yer, içerler. Ne kadar ilerlerse ilerlesin, ne kadar genişlerse genişlesin maddi ilmin insanlara huzur ve saadet vermeye gücü yetmez. Çünkü ilim yalnız hayatın maddi tarafını yükseltir; uzağı yakın eder. Bunun içindir ki asrımıza sürat çağı ve mesafeleri yenme çağı adını vermişlerdir. Fakat hiç kimse ona fazilet veya sükûnet ya da beşerin mutluluk çağı adını ver(e)memiştir. Maddi ilim insana birçok alet ve edevat vermiştir, ancak ona kıymet vermemiş ve uğrunda ölümü göze alabileceği bir hedef göstermemiştir. Çünkü bu, ilmin vazifesi değildir ve onun ihtisas sahasına da girmez. Bu, ancak ve ancak dinin ihtisas sahasına girer.
Türler:
Kitabın Konusu:
400 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 2003
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

400 syf.
9/10 puan verdi
Ne kadar ilerlerse ilerlesin,ne kadar genişlerse genişlesin maddi ilmin insanlara huzur ve saadet vermeye gücü yetmez. Çünkü ilim,yalnız hayatın maddi tarafını yükseltir;uzağı yakın eder. Bunun içindir ki asrımıza "sürat çağı" ve "mesafeleri yenme çağı" adını vermişlerdir. Fakat hiç kimse ona "fazilet" veya "sükûnet" ya da "beşerin mutluluk çağı" adını verebilir mi ?
İman ve Hayat
İman ve HayatYusuf el-Karadavi · Nida Yayıncılık · 2019109 okunma
400 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Allah hayatın anlamıdır ve O'na iman etmek hayatın şah damarından tutmak demektir. İmansız hayatların ne kadar kof, ne kadar boş ve anlamsız; imanlı hayatların ise kat be kat anlamlı, huzurlu, hedefini ve dahi istikametini en doğru bir şekilde bulan saadetli bir hayat olduğunu; yazar alanında yetkin bir uzman üslubuyla başarılı bir şekilde kaleme almıştır. Kitapta en çok göze çarpan özellik; yazarın tezlerini savunurken genellikle İslam kültür ve medeniyetinden değil de batı kültür ve medeniyetinden alıntılar yapmasıdır. Yazar bir nevi onların silahlarıyla onları vuruyor. Güzel bir yöntem olsa da hakiki bir müminin ötekinin tezinin yanlış olduğunu ispatlayarak imanının artmasını umması isabetli bir yöntem olmasa gerektir. Elbette ötekilerle en güzel şekilde mücadele(Nahl:125) olmalı ve bunun gayesi onlara iman şerbetini içirmek olmalı. Yoksa "onu alt edeyim de ne kadar doğru olduğum bilinsin ve imanım artsın" diye değil. Hakiki bir mümin için her ALLAH demesi imanının artmasına kafi değil mi?.. Yine yazar İslam dünyasının bu kadar geri kalmışlığını imanın anlamının tam olarak anlaşılamamasına bağlıyor. Tekrar o anlamı yakalarsak, yani hayatın şah damarından tutarsak İslam ümmetinin izzetli günlerine tekrar ve belki de daha görkemli bir şekilde ulaşmış olacağız. Kalp atışlarımı duyabildiniz mi?..
İman ve Hayat
İman ve HayatYusuf el-Karadavi · Nida Yayıncılık · 2019109 okunma
400 syf.
·
Puan vermedi
Ben daha önce bu kadar derin bir kitap okumadım. Yani kişinin ruh haline bağlıdır belki de ama o kadar derin ve anlamlı bir kitap ki.. Düşüncelere boğuyor beni. Huzurla dolduruyor yüreğimi, şükrediyor insan varlığına, yaradılışının mükemmelliğine.. Elhamdulillah, Rabbim bu kitabı okumayı bana nasib etti..
İman ve Hayat
İman ve HayatYusuf el-Karadavi · Nida Yayıncılık · 2019109 okunma

Yazar Hakkında

Yusuf el-Karadavi
Yusuf el-KaradaviYazar · 62 kitap
Yusuf el Karadavi (Arapça: يوسف القرضاوي, d. 9 Eylül 1926), Mısırlı din bilgini ve Dünya Müslüman Alimler Birliği başkanı. Katar vatandaşlığı da bulunmaktadır. 1926 yılında Mısır'ın Garbiye ilindeki Saft Turab köyünde fakir bir Müslüman ailede doğdu. İki yaşındayken yetim kaldı. Babasının ölümünün ardından amcası tarafından büyütüldü. 9 yaşına geldiğinde Kur'an'ı hatmetti. Ailesi onun marangozluğu öğrenmesini istedi ancak Karadavi Tanta kentine giderek dinî bir okulda eğitim görmeye başladı ve 9 yıl sonra mezun oldu. Burada Hasan el-Benna ile tanıştı. Daha sonra El-Ezher Üniversitesi'nde ilâhiyat öğrenimine başlayan Karadavi, 1953'te Usûlu'd-din Fakültesi'ni, 1954'te de öğretmenlik derecesini birincilikle bitirdi. 1958 yılında Yüksek Arap Dili Araştırmaları Enstitüsü'nden dil ve edebiyat konusunda lisans almıştır. Usul-u Din Fakültesi, Kur'an ve Sünnet İlimleri bölümünde master yapan Karadavi, doktorasını da 1973 yılında aynı fakültede tamamlamıştır. Karadavi’nin doktora konusu "Zekât ve zekâtın toplumsal sorunların çözümündeki yeri" başlıklı tezidir. Mısır Kralı I. Faruk döneminde, 1949 yılında ilk kez tutuklanan Karadavi, Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdünnasır döneminde de 3 kez hapse girdi. 1961 yılında Mısır'ı terk ederek Katar'a gitti. Burada Katar vatandaşlığı aldı. 1977'de Katar Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dekanı seçilmiştir. Mart 1997'de, Batı ülkelerindeki Müslüman azınlığın dinî hayatına dair fetvalar vermek amacıyla, Avrupa Fetva ve Araştırma Meclisi'ni kurdu. Ayrıca Uluslararası Müslüman Alimler Birliği'nin kurucuları arasında yer aldı. ABD, Karadavi'nin teröre destek verdiği iddiası üzerine 1999 yılından bu yana ülkeye girişini yasaklanmıştır. Eylül 2008'de Mısır'da yayın yapan El-Mısriyül Yevma gazetesine konuşan Karadivi, Şiilerin Sünni toplumunu istilâ etmeye çalıştığını iddia etmiştir. Daha öncesinde ise Şii'lerin Sufilik kılıfı altında Sünni cemaatine zarar vermeye çalıştığını iddia etmiştir. 9 Ocak 2009'da Karadivi, İsrail'in Gazze'ye karşı başlattığı Dökme Kurşun Harekâtı hakkında beddua ederken “Allah'ın bütün Yahudileri, son ferdine kadar helâk etmesi” yönünde dilekte bulunmuştur. Ayrıca Marks & Spencer ve Starbucks şirketlerinin İsrail'e finansal destek verdiğini iddia ederek Müslümanlardan bu şirketleri boykot etmelerini istemiştir. 30 Ocak 2009'da ise Allah'ın Yahudileri sapkınlıkları yüzünden tarih boyunca zaman zaman cezalandırdığını, en son verilen cezanın ise Adolf Hitler eliyle gönderildiğini ve Yahudilerin Holokostu abarttığını savunmuştur. Ayrıca bu konuşmasında “Allah'ın düşmanları olan Yahudilerle çatışırken” ölmek istediğini belirtmiştir. 2011 Mısır Devrimi sırasında Karadavi, 1981 yılından beri ayak basmadığı Mısır'a gitti ve 18 Şubat 2011 günü Tahrir Meydanı'nda yüzbinlerce göstericiye nutuk verdi ve ardından cuma namazı kıldırdı. Nutku sırasında, devrime destek vermelerinden ötürü Kıptîler'i de öven Karadavi'nin, Kur'an'da geçen “Ey Müslümanlar” ifadesini kullanmak yerine “Ey Müslümanlar ve Kiptîler” şeklinde bir ifade kullanması ilgi çekmiştir. Yine bu konuşmasında devrik Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek için ‘zalim firavun’ ifadesini kullanmıştır. Libya İç Savaşı sırasında Karadivi, Muammer Kaddafi'nin öldürülmesi için fetva verdi. Libyalı büyükelçileri de Kaddafi rejimiyle bağlarını kopartmaya davet etti. Karadavi ve bir grup Müslüman din adamının Nisan 2012'de Paris'de düzenlenecek olan dinî bir konferansa katılımı, 2012 Toulouse saldırıları'nın yaşanmasının ardından Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozi tarafından engellenmiştir ve bu kişiler Fransa'ya sokulmamıştır. Mayıs 2013'te Suriye İç Savaşı sürerken Karadivi, Beşşar Esad'ı destekleyen Alevilerin “Hristiyan ve Yahudilerden bile daha gayrımüslim” olduğunu iddia etmiştir. Aralık 2014'te Mısır yargısının talebi üzerine, INTERPOL Karadavi'nin yakalanması için kırmızı bülten çıkardı. Ancak Eylül 2017'de INTERPOL'ün web sitesinden Karadavi'nin adı kaldırıldı. Aralık 2018'de ise arananlar listesinden tamamen çıkarıldı. Ocak 2018'de Mısır'da askerî mahkeme, bir albaya suikast düzenlediği iddiasıyla gıyabında yargıladığı Karadavi'nin de aralarında bulunduğu 17 kişiye müebbet hapis cezası verdi. 2017 Katar diplomatik krizinin ardından Karadavi, Körfez ülkeleri tarafından “El Nusra'nın finansörleri” listesine dahil edilmiştir. Katar krizi kapsamında Eylül 2018'de Suudi Arabistan savcıları Karadavi hakkında idam talebiyle iddianame düzenlemiştir. 7 Kasım 2018'de Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanlığı'ndan ayrılmıştır. Birliğin kurulduğu 2004 yılından bu yana başkanlığını yürütmekteydi. Türkiye'yi de birkaç kez ziyaret eden Yusuf el-Kardâvî'nin çoğu Türkçe'ye çevrilen 120'nin üstünde kitabı vardır. Bu eserler İslâm dünyasında büyük bir kabul görmüş, onlarca defa basılmış ve çeşitli dillere çevrilmiştir. İslâm'ın temelleri ile çağın gereklerini özümseyici, selefiye ile yeniliği birleştirici, değişenler ile değişmeyenleri dengeleyici bir yöntemin sahibi olan Yusuf el-Kardâvî, İslâm dünyasının pek çok yerini gezmiş, konferansçı ve konuk profesör olarak görev yapmıştır. 26 Eylül 2022 günü Doha, Katar'da vefat etmiştir. Eserlerinin başlıcalarını şöylece sıralayabiliriz: 1) Fıkhu'z-Zekât, 2) el-Halâl ve'l-Haram fi'l-İslâm, 3) el-Hasâisu'l-Amme li'l-İslâm, 4) el-İbadet fi'l-İslâm, 5) el-Hallu'l-İslâmî, 6) Gayru'l-Muslimin fi'l-Mu'temai'l-İslâmî, 7) el-Fıkhu'i-İslâmî beyne'l-Asalet ve't-Teceddud, 8) el-İslâm ve'l-İlmâniyye Veçhen livechin, 9) Fetâvâ Muasıra, 10) Keyfe Netaâmelu Ma'a's-Sünnet, 11) es-Sahvetu'l-İslâmiyye. Kasım 2005 ve Haziran 2008 tarihlerinde ABD'den Foreign Policy ve İngiltere'den Prospect dergilerinin internet üzerinden okuyucu anketleri ile oluşturduğu Dünyanın ilk 100 entelektüeli listelerinde, 2005 yılında 56., 2008 yılında 3. sırada yer almıştır.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.