İmgeler Nasıl Düşünür?

Ron Burnett

Quotes

See All
Fotoğ­rafçılık, süregelen gayet karmaşık bir arzuyu, dünyayı pek çok farklı biçime sokma arzusunu yansıtıyordu. imgeler bu arzunun yansı­masından ibaret de değildir; dünyaya sıkı sıkıya tutunma ve deneyimi görselleştirme ihtiyacının ete kemiğe bürünmüş halidir. imgeler, dünyanın gerçeklik kazanma yollarının en önemlilerindendir (Scharf 53 1968; Kittler 1986)
Uzun bir süredir, her şeyi saran, her şeyi çevreleyen bir mekân içinde kuşatılma hissini, mutlak, boş, soyut, xyz koordinatlarına dayalı Kartezyen mekân nosyonundan çok farklı, öznel, cisimleşmiş bir deneyimi aktarmak gibi bir derdim var. Bir sanatçı olarak, kuşatıcı bir ufukla kişinin etrafını saran ve tene baskı yapan, yaşanan ve hissedilen bir mekân hissine, öznel olarak, bedenle algılanan duyusal bir mekan hissine hayat vermekle ilgileniyorum. Bunu rahim benzeri bir mekan olarak yorumlayanlar çıkabilir. Belki de böyle bir mekana dair bu duyarlılığa, kendi duyarlılığıma hayat verme ve bu duyarlılığı iletme arzum kadın olmamdandır; bunu yapıtlarımı yorumlayacak olanlara bırakıyorum. Bu durum, daha ziyade doğada yalnız başıma bu kadar çok vakit geçirmiş olmamdan ileri geliyormuş gibi geliyor bana.
Reklam
"insanoğlu her zaman, kendisi için en az fiziksel dünya kadar önemli olan kavramsal bir dünyayı mesken tutmuştur. Dil, simgeler, mitler, inançlar, felsefe, matematik, bilimsel kurumlar, örgütler, oyunlar, sporlar ve para insanlığımızın bütünüyle soyut boyutlarıysalar da, kayalar ve ağaçlar kadar insanlığımızın bir parçasıdırlar." Simülasyonların daha da karmaşıklaşmasıyla birlikte, sadece başka bir şeyi taklit ettikleri ya da başka bir gerçekliği kopya ettikleri fikri, deneyimlerin değerlendirilmesinde çok daha önemsiz hale gelecektir. Sanal dünyada daha çok katman inşa edilmesi, yapı­nın daha büyük ve aynı anda hem daha fazla hem de daha az katı olacağı anlamına gelir. Kaosun olduğu kadar yaratıcılığın da tarifidir bu ve sürekli bir yapım ve yapıbozum sürecinin gerekliliğini ima eder.
John Berger'a gö­re, "Görsellikle ilgilenildiğinde, ilginin görselliği bir şekilde ele almayı sağlayan bir teknikle sınırlı olması gerektiği yönünde genel bir kabul var. Dolayısıyla görsellik özel ilgi alanlarına bölünüyor: resim, fotoğrafçılık, gerçek görüntü­ler, rüyalar ve benzeri. Ve pozitivist bir kültürdeki bütün temel sorularda olduğu gibi, unutulan şey, bizatihi görünürlüğün anlamı ve görünürlük denen muamma oluyor"
Ufuktaki ağaçlar, gökyüzündeki yıldızlar, onları izleyenlere görmüş oldukları ağaç ve yıldız imgelerinden soyutlanmış saf bir süreç ve vizyon yoluyla ulaşmıyor artık. Geçen iki yüzyıl zarfında, Batılı toplumlar, imgelere ya da benim deyimimle imge-dünyalara dayalı fiziksel ve psikolojik altyapılar inşa ettiler. Bu şekilde ağaçlar doğal konumlarından, dolayımlanmış daha karmaşık bir mekana, doğal olmayıp yazılmış (inscribed) bir mekana çekiliyor. izleyicilerin izlediği imgeler artık sadece imge değiller; daha çok, büyük fotoğrafçı Jeff Wall'un ([ 1 998] 2002) öne sürdüğü gibi, imgeler insanların kendile-rini görme biçimlerini değiştiren, artık kendilerini bireyler olarak değil, melez personalar olarak görmelerine yol açan ve kimliğin artık tek bir yeri, nesneyi ya da kişiyi mesken tutmadığı teknolojik bir zekayı temsil ediyorlar
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.