İmkansızın Politikası

Jean-Michel Besnier

Most Liked İmkansızın Politikası Posts

You can find Most Liked İmkansızın Politikası books, most liked İmkansızın Politikası quotes and quotes, most liked İmkansızın Politikası authors, most liked İmkansızın Politikası reviews and reviews on 1000Kitap.
Hangi dönem zihin için, hayatı insanlara ve fikirlere zor kılan bir dönemden daha doğurgan olabilir? Yüzyılın felaketlerinin hesabını tutanlar için, Hegel’in ortaya attığı halkların mutsuzluğunu seven bir tarih teması, inandırıcı geliyor. Gerçekten, çağdaş tarihte, çoz az “beyaz sayfa” var.Hele de, savaş sonrasının giderek iki savaş arasına dönüştüğüne tanık olan otuzlu yıllarda.
Saydamlık bir tehdit oluşturur, mesafesizlik bir şiddet kaynağıdır.
Reklam
Homojen tarafından olumsuz bir şekilde üretilen heterojen. Heterojen, onun iç ekonomisini çökerttiği kadarıyla, onu dışlayan şeyi kurar.
“Bütün umut kapılarını sürekli reddetmek, bütün sağlam yeminleri bozmak, isteklerinden dolayı tedirginlik vermek ve zafere hiçbir zaman kesin olarak inanmamak her şeyden vazgeçişin zor ve emin yolu budur. İnsanların insanlıklarını doğanın geniş mezarlığına atmaları için ve insani varlıklarını kendine özgü kurallarına teslim ederek işin içinden çıkmaları için insanları umutsuzluğa itmek gerekir.”Aynı dönemde Walter Benjamin’in paradoksal gerçekliğine karşı çıktığı bu umutsuzluklara bağlanan umut, Daumal ve arkadaşlarının nihilist eğilime karşı yönelttikleri direnişi ifade ediyor. Bu, onlarda ifade bulan bir ayaklanma eti­ğidir: Sonuçta “mucizeler” yaratmak, “işin içinden sıyrılmak” söz konusudur. Kargaşa, gerçeğin kesin bir biçimde reddini, fakat aynı zamanda da -kuşkusuz bu nedenle- önüne geçilemez bir Tamamen-Öteki’ne yönelik arzuyu doğurur. Karşı çıkışında tipik bir “yeniyetmelik” sergileyen, oldukça bayağı bir tavır: Umudun yolunu açmak ve atılganlığını sürdürmek için mutlak umutsuzluğa karşı isyan edilir; kısacası, karşı-konformizmi, ağabeyleri tarafından gerçekliği dile getirilen açmazlarla karşılamanın bir öl­çüde doğal sonucu olarak keskinleşen bu genç kuşak için “ayaklanma, kaçışın ve özgürleşmenin tek olanağı olarak kalıyor.”
“Hepimiz bir duvarın önündeyiz ve öte tarafta ne olduğunu bilenler bile, sadece duvarın üzerine resmedilmiş bir çıkış yolu bulabiliyorlar. Yalnızca sahte kapılar ve sahte pencereler var. Bu da çıkış için yetmiyor” (Le Grand Jeu, N 2, s. 57).
Aklın mutlak tersi olarak şiddet, dilin öteki yüzüdür.
Reklam
24 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.