İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı

İlber Ortaylı

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Mısır Valiliğini ele alan Mehmet Ali'nin 1830 1839 arasında süren isyanı (daha doğrusu savaş) Osmanlı imparatorluğunda ulusçuluk değil, fakat modern merkeziyetçi devlet aşamasına geçiş açısından önemlidir.
Her toplum zamanın akışı içinde sürekli değişim geçirir.
Reklam
"Asya atalet demektir, Avrupa ise sürekli değişen bir dünyadır." Chardin
Gerçekten de Osmanlı İmparatorluğu tarihte Roma İmparatorluğu'ndan sonra dini toleransın en çok görüldüğü, üstelik bu toleransın zamana ve hükümdarın kişiliğine bağlı olmaksızın kurumsallaştığı bir devletti.
Sayfa 175Kitabı okudu
Cezayir olayı Osmanlı imparatorluğunun uluslaşma sürecine yeni bir boyut ekledi, Batı düşmanlığı… Avrupa’nın müdahalesini kendileri için yardımcı, hatta kuruluş umudu olarak gören Balkan ulusçularının tersine müslüman halklar Avrupa’yı en büyük düşmanı olarak görmeye başladılar. Osmanlı yönetimi Cezayir’de hiçbir zaman Balkanlardaki kadar güçlü olamamıştır. Eski devirde yerli halkın Osmanlı idaresine karşı aşırı bir bağlılık ve hayranlığı olduğu pek söylenemezdi, fakat Fransız işgali yerel ulusalcılıkla bir tür Osmanlıcılığı birleştirdi. 1738’de Kırım’ın işgali de yerel ulusalcılığı aynı şekilde yok etmişti. Cezayir'in dışındaki Müslüman ülkelerde de yerel ulusalcılık yerini süratle İslâmcı veya Osmanlıcı bir atmosfere terketmeğe başladı. 19. Yüzyıl boyu geçmişte veya halen Osmanlı tebası olan Müslüman halkların arasında Avrupa düşmanı ve Osmanlıyı kurtarıcı bir siyasal eğilim doğdu. Hatta 19. Yüzyılda ortaya çıkan lâik Arap ulusçuluğu da zaman zaman Osmanlı imparatorluğuna karşı olmayan, tersine onun güçlenmesini arzu eden bir yol izlemiştir. Bu gelişmeler kendini kurumsal düzeyde de duyurdu. Hilâfet kurumu Osmanlı devlet düzeninde 18. Yüzyıl sonlarından itibaren, 16-17. Yüzyıllarda olduğundan çok daha fazla önem kazandı.
Sultan II. Mahmud'un şu sözleri anlamlıdır: " Saltanatın millet için dehşet ve korku kaynağı değil, destek olmasını isterim."
Reklam
Hem Osmanlı İmparatorluğu’nun çekirdeği olan Türkler, hem de Balkanların diğer uluslarının gelecekteki tarihi için en talihsiz olgu, Avrupa’nın müdahalesi olmuştur. Balkanlarda bugüne kadar süregelen problemler bu müdahalenin bir ürünüdür.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.