Osmanlı'nın Yaşayan Mirası Cumhuriyet

İmparatorluğun Son Nefesi

İlber Ortaylı
Cumhuriyet'in başlarında mevcut olan sağlam eğitim anlayışından maalesef ki çok uzaktayız...
Tarih Nasıl Yazılır?
Ne üzücü ki Türklerin Dede Korkut Destanı'nın en iyi versiyonu bile İtalya'da Vatikan kütüphanelerinde bulundu."
Sayfa 23 - Timaş
Reklam
Tanzimat Fermanı (3 Kasım 1839)
Tanzimat'ın Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanma sürecini durdurmaya çalışan, cemiyet ve hukuk alanında yenilikler getiren ve modern Türkiye'ye bu şekilde adım atılmasını sağlayan bir rejim olarak kutsanması gerekiyor.
Savaş tarihinde bütün ülkelerin "Çanakkale"si yoktur.
Sayfa 159 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Ben, Fatih Sultan Mehmed'in, Kanuni Sultan Süleyman'ın, I. ve II. Murad'ların oluşturduğu bir hanedandan "Padişah da hareme kapanırmış" diye bahseden bir adamı ciddiye almam. Çünkü Topkapı Sarayı'nı yaptıran adamlar dört nesil boyunca yataklarında ölmemişlerdi.
Reklam
Cumhuriyet devamlılıktır. Osmanlı Türklerin imparatorluğuydu, bu da Türklerin cumhuriyetidir.
Sayfa 237 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
... Tanzimat'la birlikte bariz bir dünyaya açılım söz konusudur.
En utanılacak yönümüz; tarih yaptığımız halde tarih öğrenmemek, bilimsel yöntemle tarih yazmamak konusundaki ısrarımız.
Atatürk için;
"Fakat dâhiler daima ileriyi isterler. Farklı insanlar, geleceği farklı görürler."
Sayfa 220
Reklam
Kuşkusuz "Ev yapan balta dışarıda kalır!" Ya da... "Devrim evlatlarını yer!" gibi Anatole France tipi sloganlar her ihtilal için geçerlidir.
Türkler olmadan hiçbir önemli Avrupa devletinin millî tarihi incelenemez. Hiçbir Ortadoğu ülkesinin, hiçbir Rus-Slav ülkesinin millî tarihi ve kimliği Türkler hesaba katılmadan anlaşılamaz. Bu, ortaçağların derinliklerinden başlar ve yakın zamanlara kadar devam eder. Türkler olmadan Ortaçağ olamaz, Rönesans olamaz, I. Cihan Harbi olamaz. Bu hususun üzerinde önemle durulması gerekir.
Balkanlar bizim için bir acıdır: Nüfusumuzun şu anda bile üçte biridir. Birçok insanımızın babası buralarda gömülü olabilir ama büyük büyük dedeleri oralarda gömülüdür.
Balkan Harpleri, bizim tarihçiliğimizde imparatorluğun yıkılış süreci olarak adlandırılır. Bence bu vaka, bir imparatorluğun yıkılışı olmaktan da ötede bir safhadır. Biz bu savaşlar sonucunda Rumeli'deki anavatanımızı kaybettik.
' "Imparatorluğun rejimini değiştirdik, Cumhuriyet'i kurduk. Dolayısıyla o imparatorluğun insanıyla 20'nci yüzyıla devam edemeyiz" anlayışı söz konusuydu. "Ancak bu medeniyete mensup olursak yola devam ederiz" dediler. Işte "o medeniyete mensup olmak" ne demek, üzerinde önemle durulması gereken âdeta budur.'
Sayfa 221