KONU
Dikenlidüzü ağası Abdi'yi öldüren Memed, yıllar sonra saklandığı dağlardan tekrar Çukurova'nın düzüne inmek zorunda kalır. Çukurova yazısında sığınacak dam olarak Vayvay köyündeki dostu, emmisi Koca Osman'ın evini bilir. Vayvay'da kader ağlarını örer ve İnce Memed, yine bir ağanın zulmü altında inleyen köyün yükünü omuzlarında bulur.
YAPI
Roman bol miktarda betimleme içeriyor, dolayısıyla dili yalın ve duru değil. Buna halk dilinden bolca kelime kullanımı ve botanik terimleri, bitki isimleri de eklenince kitabın okunması, okunsa da anlaşılması zorlaşmıştı. Kullanılan bu dil, temposu zaten çok düşük olan kitaptaki akışkanlığı ve sürükleyiciliği hemen hemen tamamen bitirmişti.
İÇERİK
Yaşar Kemal'in gözünü budaktan pek sakınmadığı bir kitap. 20'li 30'lu yılların siyaseti ve dinamikleriyle ilgili yazıp çizmiş ama görüyoruz ki günümüzde sadece isimler değişik, dinamikler aynı. O yıllara dair çizdiği namuslu insanlara karşı ağa-candarma-memur işbirliği portresi sonraki yıllarda susurluk, sedat peker benzeri olaylarla birçok kez tekrar aşikar oldu. Yaşar Kemal bu düzenin kökü bozuk diyor. Okuyucuya da İnce Memed'in ağzından bol bol soruyor: "Abdi gitti yerine bin beter Hamza geldi, Hamzayı öldürsek yerine bin Hamza daha bulunur, ne yapmalı, ne etmeli" diye. Ama bu soruya Yaşar Kemal kendisi de cevap vermiyor. En azından bu kitapta. Kalan iki kitapta ise sorunun cevabını bulacağımı düşünüyorum. Yaşar Kemal beni şaşırtmazsa tabi :)
İnce Memed 2 
Yaşar Kemal