İnci, bir zamanlar İspanya kralına büyük zenginlikler getiren bir koyda yaşayan fakir bir inci avcısı olan Kino’nun Coyotito adlı küçük çocuğunu akrep sokması ve onun tedavisini karşılamak için denizden dünyanın eşi görülmemiş incisini bulmasının hikayesini anlatır. Bu eşi görülmemiş inci aileye güzel hayaller kurdururken, umutla beraber yıkım da getirecektir ve huzursuzluğun, kötülüğün ezgisi sık sık kulaklarımıza çalınacaktır. İnci, bize ilk başlarda güzel gibi gözüken şeylerin sonradan hayatımızı nasıl olumsuz etkileyebildiğini anlatan ve insanlara güveni sorgulatan etkileyici ve sürükleyici bir romandır, tavsiye ederim.
En sevdiğim ve en vurucu alıntısı:
“Ta beşikten mezara kadar dolandırıldığımızı biliyoruz. Yine de yaşamayı sürdürüyoruz. Sen yalnızca inci alıcılarına meydan okumadın, bütün bir yapıya, bütün yaşam biçimine meydan okudun. Senin adına korkuyorum.”