İnferno
Dan BrownNewest İnferno Reviews
You can find Newest İnferno quotes, newest İnferno book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.Cehennem
Bol ters köşeli, bir o kadar da akıcı, her sayfası dolu dolu bir kitap! Kitapta adını gördüğüm her yabancı sanat eserini Google'da aratıp araştırdığımdan olsa gerek beni sanatsal açıdan geliştirdi kesinlikle. Yanlış anlaşılmasın, araştırma yapma ihtiyacı duymam kesinlikle yazarın betimleme eksikliğinden kaynaklanmıyor. Yarım sayfa dolusu betimlemeler oldukça yeterli; bu, daha çok zihnimdekileri görselle pekiştirmek ve eserlerin aklımda kalmalarını istemem ile alakalıydı. Kitapta "kötü" karakter yoktu, toplumun acı gerçeklerini tokat gibi çarpan ve "amaca ulaşmada her yolun mübah olması"nı savunan bir karakter vardı. Bu dürüst karakterin kötü lanse edilmemesi, bize onun tarafını tutma hakkı tanıyor. Kitabın en çok da bu tarafsız yaklaşımını sevdim sanırım. Okumanızı mutlaka tavsiye ederim.
Bir Dan Brown klasiği.. Profesör Langdon, tarihi eserler ve semboller içindeki şifreler... Sizi nasıl bir yere götüreceğini merak ederek okuyorsunuz. İtalya, Venedik ve İstanbul arasında geçen bir kovalamaca, heyecan hiç durmuyor ve kitabın öyle bir bölümü geliyor ki ters köşe oluyorsunuz. Ayrıca yazarın İstanbul ve tarihi, tarihteki yeri hakkında tasvirleri, dışarıdan bir gözle yazdığı gözlemleri de bulabilirsiniz.
Kitap güzel hızlı ilerleyen bir yapısı var salgın hakkında hastalıklar hakkında düşünmenizi sağlayacak. Floransa da başlayıp İstanbul da biten eğlenceli bir kitap olduğunu söyleyebilirim fakat benim tarzım değil pek. İyi okumalar dilerim.
Tam bir dan brown klasiği. Kitabın 3/4 'ü İtalya' da sadece 1/4 ü İstanbul'da geçiyor. O yüzden kitap istanbul'da geçiyor diye alacak okuyacak olursa bunu göz önünde bulundursun.
Dan brown'ın diğer kitaplarını okuyanlar zaten tarzına aşinadır. Alışılmışın dışında sonlara ve şaşırtıcı ihanetlere sık yer verir. Bu kitaptada bunlar mevcut.
İçeriğine gelecek olursak süperzeka bir genetik mühendisinin dünya nüfusunun dünyayı yok edeceği düşüncesi ile girdiği bir takım planlar ve bunun çevresinde geçen olaylar aktarılmış. Yazarın tasvirleri o kadar detaylı ve muazzamki yazar kesinlikle bahsedilen yerleri detaylıca gezmiş görmüş. Bu belki biraz sıkıcı gelebilir ama meraklısı için ziyadesiyle zevk katar.
Son olarak roman akıcı ve kendini içine çekiyor. Sıkılmadan okunacak türden. Tavsiye ediyorum.
Kitabı bitirmek işkence gibiydi. Bu kadar bayağı bir dil kullanmasını beklemiyordum. Kitabı sanki ilkokul öğrencisi yazmış gibiydi. Kurgusu çok girift olmasa herhalde bitiremezdim.
Bu geceyi unutma, çünkü sonsuzun başlangıcıdır.
Dan Brown ve onun sanata düşkünlüğü… Ondan okuduğum ikinci kitaptı bu eseri. Melekler ve Şeytanlar da beni çok etkilemişti ama buradaki sanatsal ögeler kitabı bambaşka bir seviyeye taşımış. Tabii bu bir kitaptan ne beklediğinizle de çok alakalı bir durum. Bu eser resmen bir yazılı sanat tarihi belgeseli gibi. İtalya ve Floransa’da başlayan bu gezi İstanbul, Ayasofya, Yerebatan Sarnıcı’na kadar götürüyoruz sizi ve her noktada başka bir tablonun, yapının güzelliğiyle karşılaşıyorsunuz. Okurken bahsedilen eser ve yapılara mutlaka googledan bir bakın derim. Sadece etkilemekle kalmadı, çok fazla şey de öğretti bu kitap bana. Konusuna gelince çok tartışmaya açık bir konu: Dünyanın geri kalanını kurtarmak için diğer kalan kısmından vazgeçer miydiniz? Emin olun kendinizi cevabın her iki tarafında da bulacaksınız.