Anlaşamamış, tanışamamış, bir şeyleri kurmamış, yaklaştıramamış. Sevişmeler nasıl kuramaz bunu? O birleşmelerden sonra neden bir yerde buluşamaz 2 kişi? Tek olan vücutlar hep ayrıdır gene. Yalnız bir dalga sarar bir anlığına demek!...
Çok şey beklememeli gelecekten! Geçmiş ne getirdi ki, gelecek versin onun vermediğini. Gideceksin, geleceksin, kızacaksın, bağıracaksın, hepsi sonuçsuz. Yaşlanıyorsun, yaşlanacaksın, bitecek bir gün her şey...
Birden bir uçak havalandı içimde. O balta kesmez orman aşağılarda kaldı. Geçmişin bütün çirkinliği, acılan... Hepsi,hepsi bir buluttu altımızda, uzaklara doğru akıp giden... Kapkara bir bulut. Bir daha geri dönmemek üzere...
Geçtim kıyıda bir masaya. «Yalnız mısınız?» dedi. «Hayır. Yalnız değilim.»
Ne güzel «yalnız değilim,» diyebilmek. Hep yalnızım demişim oysa. İçimden, dışımdan. Yalnızım, yalnızız. Herkes yalnızdır. Ben kendi yalnızlığımda insanlar yaratmışım. Kendi içimden benler çoğaltmışım. Bir, bir daha, bir daha. Oysa bir tek kişidir insan. O orman çoğaltır kişinin içindeki benleri. Kendini bulabilmektir amaç, çaba. Bunu düşünebilmek, böyle bir aramaya, bulmaya inanmak...