Aydınların ve devrimcilerin varlık sebebi toplumu mutlu etmek değil, tedirgin etmektir. İşte gerçek görevi budur. Bu nedenle toplumun delisi olmayı ve dışlanmayı da göze alabilmelidir. Bu yüzden aydınların öğrenmesi gereken ilk şey yalnızlıktır. Aydın olmak kendi yalnızlık çölünden insanlara bağırmaktır. Çığlık atmaktır.
“Doğanın kürkleriyle soğuktan koruduğu hayvanlardan farklı olarak, insanlar kendilerine düşman bir dünyaya çırılçıplak doğdular. Soğuktan titreyen insanlar hayatta kalmak için bir araya toplanmak ve çalışmak zorunda kaldılar. Yoksulluklarını üretici faaliyetlere dönüştürdüler, toplumu, bilimi ve sanatları icat ettiler ve bu çalışmayla kendilerine bir tarih yarattılar ve sanatın harikalarını ürettiler.”
İnsanı tatmin eden en önemli şeydir iz bırakmak. Aşık olduğumuz kişiyi de iz bırakmak isteriz aslında, unutulmayı değil hatırlamayı isteriz. Unutulmak ölümle eş değerdir çünkü. Sadece aşkta değil, arkadaşlıklarımızdan, dostluklarımızda, hatta en sıradan ilişkilerimizde bile bir iz bırakmaya arzularız.