İnsan Doğası Üzerine On Üç Teori
KolektifSözler ve Alıntılar
Saygılı mıyız? Düşünce hoşuma gitti.
Şahsi çıkar motivasyonlu yapılan bencilce davranışlar, belirli bir toplulukta, birbirine duyulan gerçek saygının ne kadar az olduğunu işaret etmektedir.
Sayfa 37Kitabı okuyor
Kant: Mantık ve Nedenler, Ahlak ve Din
"İçerik olmaksızın düşünceler boş ve kavramlar olmaksızın sezgiler kördür."
Sayfa 228 - The Kitap Yayınları, 1. Basım, 2020, çev. Damla Tanla, Alıntı: Kant, Çevirmen notu: Türkçeye Aziz Yardımlı tarafından çevrilmiş Arı Usun Eleştirisi adlı kitaptan direkt olarak alınmıştır. Kant, I. (2015), Arı Usun Eleştirisi, Çev: Aziz Yardımlı, İdea YayıKitabı okudu
Freud'un yaklaşımı dört ana başlıkta özetlenebilir. Birincisi, determinizmin zihnin bölgelerine katı uygulamalarıdır (tüm faaliyetlerin önceden belirli nedenleri vardır ilkesi). Kazara olduğu varsayılan düşüncelerin ve davranışların, mesela dil sürçmesi, hafıza kaybı, kusurlu hareketler, rüyalar ve nevrotik semptomlar gibi belirli bir ayrım ile anlaşılamayan insan özelliklerinin, maskelenmiş şekilde dişarı çıkmayı bekleyen, gizli zihinsel nedenleri olduğunu varsaymıştır: iyi bilinen kavram olan "Freud sürçmesi" olarak ortaya çıkmiştır. Freud burada, günlük yaşantımızda insan hataları olarak açıkladığımız ('Onun doğum gününü nasıl unuttu? Neden onun içeceğini döktü?) ve senaristler, romancılar tarafından yerleştirilmiş insan doğasına yakin kalır. Freud psikanaliz teorisini sadece nevrotik hastalara değil bütün insan davranışlarına uygulayarak sunar. Onun anlayışına göre insanın düşündüğü ya da söylediği hiçbir şey rastgele ya da kazara değil; her şeyin prensipte, genellikle bilinçdişi olarak aklin içinde işleyen bir nedeni işaret ettiğidir.
Sayfa 273Kitabı okudu
Tıpkı bir rüyanın içeriğinin uyandıktan sonra değerini kaybetmesinde olduğu gibi, dünya deneyimi de nihai aydınlanmaya uyandıktan sonra değerini yitirir.
Sayfa 67 - The KitapKitabı okudu
id, küçük bir çocuk gibi hemen tatmin olmayı arayan içgüdüsel dürtüler barındırır ve Freud bunun 'haz prensibi' olarak çalıştığını söyler. Ego ya da ben kendimizi kendimiz olarak kabul ettiğimiz kapsama en yakın olandır, bilinçli bir akıl durumu ile ifade ettiğimiz "Ben düşünüyorum..... Ben hissediyorum..." Ben istiyorum..." gibi gerçek dünyanın algısını ve nasıl davranacağımız konusundaki kararları da kapsar; Freud egonun “gerçeklik ilkesi" ile yönetildiğini söyler. Bilince gelebilen her şey egonun içinde iken (Freud gizemli bir şekilde bilinçdışından elementler de içerdiğini söylese de) alt benlikteki her şey bilinçdışıdır. Bu içsel oyundaki üçüncü karakter olan süper ego ise kişinin çocukluğunda öğrendiği ahlak normlarından türemiş insanın vicdanını içerir; katı bir ebeveyn ya da despot biri gibi suçluluk ve korku duyguları ile egoyu kurallar ve yasaklar ile yüzleştirebilir. Bastırma kuvvetleri ise egonun ve süper egonun içinde konumlanmışlardır ve tipik olarak bilinçdışı bir biçimde işlemektedirler. Zavallı eski egonun (kendinin ya da kişinin), genellikle gerçek dünyanın yardımı dokunmayan durumları karşısında id ve süper ego arasındaki çelişkili talepleri uzlaştırmaya çalışmak gibi çok zor bi gorevi vardır.
Sayfa 275Kitabı okudu
İnsan Doğası ve Feminist Teori
"Kişi sosyal normları kurallar olarak düşünebilse bile ve bazı durumlarda bunlar kurallar olsa da, pek çok norm alışkanlık olan şeyleri yapmanın sözle ifade edilmeyen biçimleridir."
Sayfa 384 - The Kitap Yayınları, 1. Basım, 2020, çev. Damla TanlaKitabı okudu
“Eleştiri eleştirmenin yerilmesi ile çürütülemez.”