Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İnsan Doğasının Geleceği

Jürgen Habermas

İnsan Doğasının Geleceği Sözleri ve Alıntıları

İnsan Doğasının Geleceği sözleri ve alıntılarını, İnsan Doğasının Geleceği kitap alıntılarını, İnsan Doğasının Geleceği en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanoğlu ken­dine biçilen hayat süresini nasıl kullanıyor?
Bu soru­nun doğru dürüst bilincinde bile değildim; o, sadece beni rahatsız eden bir soru olarak ortada duruyordu.
Sayfa 11
"Benlik; kendisini kendisiyle ilişkilendirerek ve kendi olmayı isteyerek kendini tayin eden gücü şeffaf kılmaktadır."
Reklam
"Kendi özgürlü­ğüyle temellenmiş olan her şey özsel olarak ona aittir, istediği kadar tesadüfen kazanılmış gibi görünse de..."
İnsan Doğasının Geleceği
"Benlik, kendisini kendisiyle ilişkilendirerek ve kendi olmayı isteyerek kendini tayin eden gücü şeffaf kılmaktadır."
(...) Kierkegaard, insan ti­ninin ancak günah bilinciyle kendi fani varoluşunun doğru anlayışına erişebileceğinde diretmektedir: Benli­ğin hakiki varoluşu ancak Tanrı'nın çehresine bakıla­rak mümkün olabilmektedir.
Nitekim suçu günah ola­rak yorumladığımız andan itibaren, bağışlanmaya mahküm olduğumuzu ve tüm umutlarımızı, tarihin gidişatına geriye dönük biçimde müdahele eden, bozu­lan düzenin ve onun kurbanlarının bütünlüğünü yeni­ den tesis etme imkânına sahip olan mutlak bir güce bağ­lamamız gerektiğini biliriz.
Reklam
Kierkegaard'a göre, bu adaletsiz dünya halinin normalleşerek pıhtılaşan ketvurumu ya da sinik biçimde takdiri, bilgi eksikliğinden değil, irade çürümesinden kaynaklanmaktadır. Nitekim, daha iyiyi bilecek durumda olan insanlar, bunu bilmeyi istememektedirler.
Adorno'ya göre etik, olsa ol­sa 'hasarlı hayattan yansımalar' üzerine birtakım dağı­nık aforizmalara izin verebildiğinden, bir tür hüzünlü bilim düzeyine düşmüştür artık.
Ben ahlâki davranışı, organik malzememizin gayrimükemmelliğine ve bedensel varoluşumuzun kırılganlığına (özellikle de çocukluk, hastalık ve yaşlılık aşamalarında) dayanan bağımlılık ve tabiyetlere yönelik yapıcı bir cevap olarak görüyorum. Kişiler-arası ilişkilerin normatif olarak düzenlenmesi, narin bedenin ve onda cisimleşen kişinin karşı karşıya kaldığı olumsallıklardan onu koruyan gözenekli bir kılıf gibidir. Ahlâki düzenlemeler hem fiziğimizi bedensel incinmelere, hem de kişiyi içsel ya da sembolik yaralanmalara karşı aynı anda koruyan kırılgan yapılardır. İnsan bedenini ruh sahibi bir tin kabı haline getiren öznellik, ötekiyle özneler-arası ilişki kurularak meydana çıkmaktadır.
Bilme ile inanma arasındaki uçurumu düşünceyle paylaşmak mümkün değildir.
Sayfa 25 - Alfa Yayınları
107 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.