Teknolojiyi (örneğin bir cep telefonunu) ağlayan çocuğumuzu susturmak için "dijital emzik" olarak kullandığımızda çocuğun kendini yönetme ve duyguları (öfke kontrolü gibi) ile başa çıkma becerisini engellemiş oluyoruz.
Eğitim de öğretim de önemlidir elbette. Ancak bir kişinin fizik bilimindeki yer çekim yasasının formülünü bilmesi mi, yoksa örneğin, otobüse binmek için sırasını beklemesini öğrenmiş olması mı daha yaşamsaldır?
Sevgilimize, dostumuza, arkadaşımıza "seni seviyorum" gibi kısa ve güzel bir cümleciği yazmaya üşenip, "ss" demek "emeksiz sevgi" değil midir? Ve sevgi "en az çaba kuralı" ile olur mu, yaşanır mı, büyür mü?
Soru çok basittir : Özel hayat, tanımda da belirtildiği gibi, "kendine ait olan" demektir. O zaman kendine ait olanı, nitelik itibariyle kendine ait olarak kalması gerekeni niye başkasıyla paylaşır?