//Erich insancıl kavramını şöyle açıklıyor: ''… insanların şimdiki durumlarının insanlık dışılığıyla ve kendilerini tam yabancılaşmaya sürükleyen yalnızca fiziksel tehlike değil çoğunlukla manevi tehlikeyi de algılamaları gerekir. Bu nedenle, insanların iç görüleri, bireysel terapi gören birinin durumuna benzetilebilir: İlk önce kim olduğumuzun, bizi neyin güdülediğinin ve nereye gitmekte olduğumuzun farkına varmamız gerekir. Ancak bunun farkına vardığımız zaman nereye gitmek istediğimiz konusunda bir karar verebiliriz''
//Erich Fromm, modern toplumun parçası olan insanların kendilerini amaç olmaktan çıkarttığını vurgulamıştır. Ona göre insan, ürettiklerinin bir nevi kölesi olmuştur fakat “Ben sahibim”, “Ben kullanıyorum” diyerek kendi kendisiyle çelişmektedir. Fromm’a göre insanın kendisinin amaç olduğu, “Ben, benim” dediği devir geride kalmış; insanlar ürettikleri materyallerin sahibi sandıkları modern köleler haline gelmiştir. Oldukça çarpıcı açıklamalarda bulunan Alman psikanalist, modern insanı yapayalnız ve oraya buraya çarpıp duran kaygılı bir atoma benzetmektedir. Ona göre modern insan özgürdür fakat bu özgürlükten korkmaktadır. Bunun sebebi olarak, kişilerin özgürlüğü kabul etmesinin ardından kendisine yüklenecek olan sorumluluktan korkması ve bunlardan kaçındığını söyleyebiliriz. en varlıklı toplumların en hastalıklı toplumlar olduğunu ifade etmektedir. Bu toplumlarda tıp biliminin ilerlemesiyle birlikte ruhsal ve ruhsal-bedensel hastalıklarda da büyük bir artış gözlenmektedir.
// ''Sorulması gereken, doğrultumuzu anlamak ve değiştirmek için ne kadar zamanımızın kaldığıdır...''