Arada Sıkışıp Kalanlar

İnsan ve Devlet

Osman Pamukoğlu

Öne Çıkan İnsan ve Devlet Gönderileri

Öne Çıkan İnsan ve Devlet kitaplarını, öne çıkan İnsan ve Devlet sözleri ve alıntılarını, öne çıkan İnsan ve Devlet yazarlarını, öne çıkan İnsan ve Devlet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Savaş!... Yaşayan insan sayısını azaltmak, topraklara el koymak, yoksa, medeniyetleri yok etmek için mi? Eğer toprak içinse bir Rus köylüsü buna şaşıyor ve ne kadar anlamsız olduğunu anlarıtıyor: "Toprak mı? Eh ne yapsak nafile. Neden mi? Çünkü bu toprak kimsenin değil ki, Allah'ın malıdır da ondan!.. Toprağı Allah yarattı. İnsanlar toprağın üstünde misafir. İster senin, ister benim, ister milletin olsun... En sonunda misafir göçer gider. Toprak gene kalır sahibine..."
Sayfa 35
Antik toplum lafı, genelde "Dar kafalı" toplum anlamında kullanılır. Kadınlar ve çocuklar eskiden savaşa karıştırılmazdı. Bugün kadınlar ve çocuklar savaşlarda daha çok ölüp yaralanıyor. Bunu yapanlar da kendilerini "Geniş kafalı" sayanlar. Aklının işleyişi bozulmuş, "lüzumsuz adam" , gözleri bağlı, kulakları tıkalı, vicdanı "Hiçoğlu"; Onur ve asaletle yaşamaktan bahsediyor. Dünkü, "Dar kafalıysa" sen de; "Kalın kafalı" bir salaksın.
Sayfa 18
Reklam
"Ne kimseye kölelik ederiz ne kimseye boyun eğeriz."
Sayfa 30
Cesaretin ve aklın olmadığı yerde, güçlü birey ve güçlü toplum olmaz, büyük meseleler halledilmez ve bir devir yükseltilemez. Türk Milleti, bu karanlık gökyüzünü, eninde sonunda aydınlığa kavuşturacaktır...
Sayfa 168
Çok konuşmak, insanın gözden düşmesi için en kısa ve en emin yoldur. Davul çok gürültü çıkarır, çünkü içi koftur. İnsan, gariptir; bilmediği meselelerde daha çok konuşur.
Sayfa 22
Atilla'nın ordusuna hareket emri vermeden yaptığı konuşma sadece sekiz on cümleden ibarettir. Son sözleri de şudur: "Dünyanın başına bela olan Roma'ya diz çöktüreceğiz... Biz Hun'uz. Bugün Hun olduğumuzu göstereceğiz!"
Sayfa 55
Reklam
En küçük bir ulusun üyeleri bile kendi yurttaşlarını doğrudan asla tanıyamazlar, ama yine de her birinin kafasında kendi toplumlarının geçmişten gelen mitler, tarihten ve kültürlerinin imgeleri yaşar. Toprakları üzerinde başka kavim, din ve dillerle birlikte yaşasalar da, İngiltere, Almanya, Fransa, Rusya, Türkiye, Japonya gibi... kendi uluslarının isimleriyle anılmaktadırlar. Hiçbiri kavminin adının devletin adı olmasından vazgeçmez, böyle bir şeyi hayal bile etmez, ettirmezler. Ülkenin içinde yaşayan her insanın demokratik hak ve özgürlüğü ayrıdır ve bu konuyla hiçbi ilişkisi de yoktur!
Sayfa 38
Türk ulusu güç ve dayanakları bakımından zengin bir tarihe sahiptir. Mesele, ondan doğru bir şekilde haberdar olmak ve ruhu güçlendirmektir.
Osmanlı zayıf düştüğünde, dün, kuzey batı topraklarında çeteciler, komitacılar, kaynaşıp duruyordu. Yarı haydut, yarı politacı çeteler... Bunlar köyleri basarlar, harmanları, ağılları ateşe verirlerdi. Dağa adam kaldırılardı. Baskınların çarpışmaların ardı arkası kesilmezdi. Hatta şehirlerin içlerine kadar sokulurlardı. Bugünkü güneydoğunun, dünkü kuzeybatıdan farkı ne? "Şehitler ölmez!" Lafı yetiyor mu? Sen ölmez demeye devam et! O çocuklar artık hayatta değil, bir. Adamlar Ankara'da oturuyor, iki... Zihin başka şeylere kaydı mı, gözler görmez olur. İyi bir ruh incindiğinde tepkisinin daha çok derinden olması gerekir Kimse hiçbir şeyi küçümseyemez, küçümsersen, tehlike daha da büyür ve çabuk gelir.
Sayfa 210
Türkler "İl gider töre kalır" diyerek, devletin değil milletin esas olduğunu söylemişlerdir. Nitekim on altı devlet, birbiri ardına kurulmamış mı? Son devletmiş! Türkler için son yoktur!.. korkaklık bir hastalıktır ve bulaşıcıdır.
Sayfa 121
739 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.