Savaş!... Yaşayan insan sayısını azaltmak, topraklara el koymak, yoksa, medeniyetleri yok etmek için mi? Eğer toprak içinse bir Rus köylüsü buna şaşıyor ve ne kadar anlamsız olduğunu anlarıtıyor:
"Toprak mı? Eh ne yapsak nafile. Neden mi? Çünkü bu toprak kimsenin değil ki, Allah'ın malıdır da ondan!.. Toprağı Allah yarattı. İnsanlar toprağın üstünde misafir. İster senin, ister benim, ister milletin olsun... En sonunda misafir göçer gider. Toprak gene kalır sahibine..."
Çok konuşmak, insanın gözden düşmesi için en kısa ve en emin yoldur. Davul çok gürültü çıkarır, çünkü içi koftur. İnsan, gariptir; bilmediği meselelerde daha çok konuşur.
Antik toplum lafı, genelde "Dar kafalı" toplum anlamında kullanılır. Kadınlar ve çocuklar eskiden savaşa karıştırılmazdı. Bugün kadınlar ve çocuklar savaşlarda daha çok ölüp yaralanıyor. Bunu yapanlar da kendilerini "Geniş kafalı" sayanlar. Aklının işleyişi bozulmuş, "lüzumsuz adam" , gözleri bağlı, kulakları tıkalı, vicdanı "Hiçoğlu"; Onur ve asaletle yaşamaktan bahsediyor. Dünkü, "Dar kafalıysa" sen de; "Kalın kafalı" bir salaksın.
Cesaretin ve aklın olmadığı yerde, güçlü birey ve güçlü toplum olmaz, büyük meseleler halledilmez ve bir devir yükseltilemez.
Türk Milleti, bu karanlık gökyüzünü, eninde sonunda aydınlığa kavuşturacaktır...