İnsan ve Halleri

Rene Guenon

Newest İnsan ve Halleri Quotes

You can find Newest İnsan ve Halleri quotes, newest İnsan ve Halleri book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
“Kurtuluşa ulaşmanın Bilgi’den başka hiçbir vâsıtası yoktur; sadece o, arzuların bağlarını (ve bireysel hâle hâkim olan diğer arızilikleri çözer. Bilgi olmaksızın Selâmet’e (Ananda) ulaşılamaz. Eylem (hem genel manasıyla hem de taabbudî amelleri ifade eden manasıyla karma) cehaletin (avidya) zıddı değildir, onu uzaklaştıramaz; ama Bilgi, tıpkı ışığın karanlıkları yok ettiği gibi cehaleti yok eder. Tıpkı bulutlar dağıldığında Güneş’in aydınlığının yayılması gibi, dünyevî duygulardan (ve benzer bağlardan) doğan cehalet uzaklaşır uzaklaşmaz (bütün yanılsamalar yok olur ve) kendiliğin (Atma) ışıltısı uzakta (varoluşun bütün dereceleri boyunca), bölünmemiş bir hâlde (her şeye nüfuz ederek ve varlığın bütününü aydınlatarak) parlar.”
Sayfa 197Kitabı okudu
“Öyleyse “kurtulmuş”, yani beşeri birey olarak varoluşun kayıtlarından da diğer her türlü özel ve sınırlayıcı kayıttan da (upadhi) azat olmuş varlığın nihai menzili “Aşkın Özdeşlik”tir. Bu kayıtlar bağ olarak görülmektedir. İnsan (daha doğrusu önceden insan olan varlık) bağlarından kurtulduğunda, kendilik (Atma) “bölünmemiş” doğası içinde tam olarak tahakkuk eder ve o zaman insan, Audulomi’nin öğrettiğine göre, hâzır-ı mutlak (sıfatı chaitanya olan) bir bilince sahip olur; nitekim Jaimini de aynısını öğretmekte, fakat bu bilincin -Aşkın Zat’la birleşmiş olması sayesinde- ilâhî sıfatları aşkın melekeleri olarak yansıttığını vurgulamaktadır. İlâhi Bilgi’nin kemâliyle tahakkuk eden eksiksiz kurtuluşun neticesi budur. Müşâhedeleri (dhyana) kısmi olanlarsa, bunun (tamamlanmamış metafizik tahakkuk olarak) etkin tarzda ya da (Batılı mistiklerinki gibi) edilgin tarzda olması fark etmeksizin, bazı yüksek hâlleri tadar, ama hakiki Vuslat’a (Yoga) erişemezler. Halbuki “Kurtuluş” ancak Vuslat’tır.” (İnsan ve Halleri s.188-89, Rene Guenon)
Reklam
“O halde Varlık birdir ve hatta, metafizik manada bizzat Birlik’tir. Matemetik mana burada zaten geçerli olamaz, çünkü nicelik sahasının çok ötesinden bahsetmekteyiz: Metafizik “bir” ve matematik “bir” arasında ancak analoji mevcuttur yoksa özdeşlik değil. Ve hatta külli zuhurdaki çokluktan söz ederken bile kastedilen niceliksel bir çokluk değildir çünkü nicelik bazı zuhur hallerine özgü bir kayıttan ibarettir sadece. Nihayet, şayet Varlık birse Aşkın ilke “ikiliksiz” dir. Birlik bütün taayyünlerin ilkidir ama yine de bir taayyündür ve bir taayyün olarak Aşkın İlke ile karıştırılamaz.” (İnsan ve Halleri s. 70, Rene Guenon)
Bu noktada, Aristoteles için de saf aklın aşkın seviyeye ait olduğunu ve külli ilkelerin bilgisini nesne edindiğini hatırlatalım. Bu tür bir bilgi hiçbir surette istidlâlî olamaz, akli sezgi (… keşif) tarafından dolaysız ve vasıtasız olarak elde edilir. Ve akli sezginin, (…) sadece hissi ve hayatî seviyeye ait olan ve fakat bazı çağdaş filozofların açıkça ve tamamen antimetafizik kuramlarında çok büyük bir rol yüklenen sözde “sezgi”yle hiçbir alâkası yoktur. (İnsan ve Halleri s. 82-3, Rene Guenon)
“Bireysel “yaşayan nefs” (jivatma) rüya hâlinde “kendi ışığına sahiptir” ve sadece kendi arzusu (kama) vasıtasıyla, tamamen kendisinden kaynaklanan bir âlem üretmektedir. Bu âlemin nesneleri tamamen zihni kavramlardan, yani latif biçimlere bürünmüş fikir (idee) terkiplerinden ibarettir ve bireyin kendi latif biçiminin heyûlasından imal edilmektedir, öyle ki fikri nesneler sonuçta bu latif heyûlanın arizî ve tali tahavvüllerinden başka bir şey değildir. Rüyadaki üretim daima nâkıs ve düzensiz bir nitelik taşıyacaktır ve bu sebeple, vehim (mâyâmaya) olduğu ya da sadece görünüşten ibaret olduğu öğretilir; halbuki mahsûsat âlemindeki uyanıklık hâli içindeyken, “yaşayan nefs” “pratik” bir üretim meydana getirebilen melekelere sahiptir. Mutlak gerçeklik karşısında -bütün zuhur gibi- bu üretimde elbette aynı ölçüde vehmî ve geçicidir; …” (İnsan ve Halleri s. 116-17, Rene Guenon)
“Dikkat edilirse Atma’nın bu kayıtlanmamışlık haline dair söylenen her şey değilleme biçiminde söylenmiştir. Bunun niçin böyle olması gerektiği kolaylıkla anlaşılmaktadır; zira dilde, her türlü dolaysız doğrulama zorunlu olarak özelleştiren ve sınır belirleyen bir önermedir. Bir şeyi olumlamayla bildirmek, geri kalan her şeyi hariçte bırakmak ve böylece bildirileni belirlemektir.” (İnsan ve Halleri s. 131, Rene Guenon)
Reklam
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.