Meşakkat
İslam tarihini okumayı âdet edinenler, Tebük Gazvesi’ne geldiklerinde içlerini bir burukluk kaplar. Çünkü gazanın meşakkatiyle beraber, şartların zorluğu ve psikolojik harbin sıkıntısı tarih sayfalarını kaplamıştır. Gazaya hazırlık sırasında yazılan cömertlik destanları, zorlu şartlarda süren sefer, yolculuğun sonunda ordunun karşısına çıkacak düşman bulunamaması ile biter. Onca meşakkate rağmen, davete icabet edenler mutlak galibiyete ulaşmıştır. Çünkü olması gereken yerde, olması gerektiği gibi bulunabilmişlerdir.
Zorluk, meşakkat ve zahmeti anlatan sözler, gerçek sıkıntı hadisesinin yükünü kaldırmakta her zaman aciz kalmıştır. Tebük Gazvesi’ni anlatan Siyer-i Nebi kitapları, o günlerin sadece bir tasvirini yapabiliyor. Gerçekte yaşananlar ise okurun zihninde, hissedebildiği kadarıyla zuhur ediyor.
“Filipinler’in Coğrafi Keşifle Başlayan Izdırabı” isimli kapak konusunu okurken, Filipinler’de dünden bugüne yaşanan gerçek sıkıntının, macera ile karışık tasvirini bulacaksınız. Bugün Mindanao ve Tausug Kabileleri’nin çektiği ızdırabın kodları, 120 yıl önceki Hacı Abdullah Nuno ve Mehmet Vecih Efendi’nin yaşadıklarında gizli. Satırlara yansıyabilen, gerçeğin dünden bugüne yaşanan meşakkat izlerini, üzerine düşündükçe, zaman içerisinde hissedebileceksiniz.
Süzgeç bölümünde yer alan, coğrafi keşiflerle ilgili üç farklı yazı, keşfedenler gözüyle değil de keşfedilenlerin gözü ve hissiyatı ile yazıldı. Bu yaklaşım güzelliğini siz de okurken fark edeceksiniz.
Farklılığı hissedeceğiniz, birbirinden değerli yazılarıyla, yine dolu dolu bir sayı daha elinize ulaştı. Hangi başlık keşfinize hitap ediyorsa, ilk ondan başlayın: “Niçin Erteleriz?”, “100 Yıllık Davet Mektubu, Filipinliler İstanbul’dan Ne İstediler?”, “Kişisel Gelişim Yollarından Fütüvvetnâmeler”, “Kalaylı Kaplardan Paslanmaz Çeliğe Mutfaktaki Ağır Metaller”…
Keşiflere keşfedilenler gözü ile de bakan, meşakkati hisseden ve hissettiren yeni sayılarda buluşmak dileğiyle…
