2021 Ocak

İnsan ve Hayat - Sayı 131

İnsan ve Hayat Dergisi

İnsan ve Hayat - Sayı 131 Sözleri ve Alıntıları

İnsan ve Hayat - Sayı 131 sözleri ve alıntılarını, İnsan ve Hayat - Sayı 131 kitap alıntılarını, İnsan ve Hayat - Sayı 131 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Hislerine hâkim olamayan, aklına hâkim olamaz. Aklına hakim olamayan, kalbine hâkim olamaz. Kalbine hâkim olamayan, nefsine hâkim olamaz. Nefsine hâkim olamayan, etrafını yönetemez. Etrafını yönetemeyen de iyi bir yönetici olamaz."
Sayfa 47 - Siyâsetü'l MülûkKitabı okudu
"Hazreti Süleyman (a.s.), taht üzerinde havada uçarken Ruhban Dağı'nın (Uludağ) en yüksek tepesinde durur. Dört çevresine bakarak veziri Asâf Berhayâ’ya; Şu geniş ovada bir büyük şehir olsaydı ne güzel olurdu, buyurur. Hemen yakında bu sohbeti duyanlar şöyle derler: "Yâ Emînallah! Tufandan önce burada büyük bir şehir ile bir eski kale vardı. Bu kaleyi Cân Kavmi yapmış, derlerdi. Biz, buraya askerle geldik, almaktan aciz kaldık, geri döndük. Sonra Tufanda kale batarak adı sanı kaybolmuş." Hazreti Süleyman'ın emriyle periler o yerin taşını toprağını temizlerler. Kalenin bedenleri ve burçları meydana çıkar. Yine Hazreti Süleyman, rüzgara emredince bir kerre Lodos rüzgarı Âd Kavmine estiği gibi eserek kapıları ve duvarları ortaya çıkarır. İri cüsseli beyaz surette biri “Yâ Emînallah! Bu kalenin altındaki kayalarda bir hazine vardır. Onu bulsanız dünya halkına devranın çökmesine kadar kifâyet ederdi." der. Biri dahi karşı gelip "Bulunmaz" der. Biri dahi "Eğer ol yerde bulunursa ol define ile Emînullah bu şehri imâr ede" der. Kimi bulunursa, kimi bulunmazsa derler. Derhâl emredip ol hazineyi bulup şehri tamir termîm edüp ismini Bulursa derler. Hazreti Süleyman, Bursa'nın batı yönünde bir konak mesafede, Edincik adlı bir büyük şehir yaptırıp Belkıs'a orasını taht şehri Hâlâ büyük köşkleri görünmektedir. yapar. Ayasofya sütunlarının birçoğu bu şehirden gitmiştir. Hazreti Süleyman (a.s.) her sene bahar aylarında Bursa'ya gelir. (Evliya Çelebi, Seyahatnâme)
Reklam
"Bir yerde olan her yere kavuşur; her yerde olan bir yer bulamaz."
Sayfa 7 - Genç Hayat Eki sayı:32 siyah-beyazKitabı okudu
Yaptığı yolculuğu anlamlandırabilen çok az yolcu vardır. Önemli olan, tamburuna yeni bir nâme eklemek için gezmek değil, her yolculuğun, dünyada başladığı fakat nihayetinin ahirette olduğunu bilerek, hayatı, yolculuk olarak görmektir.
İlim, Mevla'dan ruha iner. Oradan kalbe geçer. Akıl ise tercüman vazifesi görür. Avam-ı ulema, ilmi, tercüman kabilinden akla öğrettiler. Halbuki akılda, tercümanda iş yoktur.
Sayfa 48
Yolculuk; insanın doğduğu günden bugüne, yürüdüğü ve 'kendinde' tamamladığı, sonra geleninse ilk kez tecrübe ediyormuşçasına devam ettirdiği "seyr ü sülûk"un adıdır. Doğunun yolculuklarında yolculuğun temel sebebi, arayıştır. Aramak aktif olmak, beklemek ise pasif olmak demektir. Böylece arayış, yolculuğun bir parçası hâline gelir. Batının yolculuğu daha çok buluş, yüzleşme veya bir şeylerden kaçmadır. Bilinene özlem çeker, bilinmeyene hayal kurar. Bu anlamda kaçıs, Batılı bir metafordur. Doğu, daha çok mücadele ya da tevekkül içeren bir kabullenişle varlığını sürdürür. Kaçış için yol arayan Batı insanı, Doğu'da arayışa başlar. Güneş dahi doğudan doğar düsturuyla mı hareket eder bilinmez, fakat aradığı şeyin ne olduğunu tam anlamıyla bilemediği gibi neyi bulduğunu da bilemez. Yolculuğunda, adeta gece lambasız giden bir araç gibidir. İleride bir yerlerde ışık görünür gözüne. Ulaşana kadar ufak kazalar, aksaklıklar yaşayabilir. Nihayette umulur ki gerçek aydınlığın kaynağını bulabilir.
Sayfa 41 - Doğu'nun YolcularıKitabı okudu
Reklam
162 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.