İnsan ve Hayat - Sayı 151 (Eylül 2022)
İnsan ve Hayat DergisiEn Eski İnsan ve Hayat - Sayı 151 (Eylül 2022) Sözleri ve Alıntıları
En Eski İnsan ve Hayat - Sayı 151 (Eylül 2022) sözleri ve alıntılarını, en eski İnsan ve Hayat - Sayı 151 (Eylül 2022) kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Stresin 4 Ana Kaynağı
Stres faktörlerini düşündüğünüz zaman içinde mahrumluk, iç çatışma, değişim veya oluşan dört baskıdan en az birini barındırdığını görebilirsiniz.
Mahrumluk; istediğiniz hedefe, istediğiniz zaman ulaşamamanız veya engellerle karşılaşmanız anlamına gelir. Trafikte, birinin arabayı önünüze kırması gibi. Neyse ki günlük mahrumiyetliklerin çoğu ani ve önemsizdir.
Iç çatışmalar, en az iki veya daha fazla seçenek arasında kararsız kaldığınızda yaşadığınız strestir.
Psikolog Mark Lepper ve Sheena Iyengar, insanların karar alma süreçlerine ışık tutmak için bir sosyal deney yapıyorlar. Deneyde 2 stant kuruluyor. Bir stantta 6 çeşit reçel sunulurken diğerinde 24 çeşit reçel sunuluyor ve reçelleri tatmalarına izin veriliyor. 24 çeşit reçelde müşterilerin tatmin olacakları reçeli seçme ihtimalinin daha yüksek olduğu düşünülse de çeşidin az olduğu stantta daha fazla reçel satışı oluyor. Deneyin sonunda seçeneklerin çok olmasının kişiyi daha çok efor harcamak zorunda bıraktığı ve mutsuzluğa sevk ettiği sonucuna varılıyor.
Hayatımizdaki değişimler de stresin ana kaynağı olabilir. Değişimler, negatif olabileceği gibi pozitif olanlarının da kişide strese yol açacağına dair araştırmalar mevcut. Bu da hayat değişikliklerinin doğal olarak stresli olduğuna dair çıkarımda bulunmamiza sebep oluyor.
Baskı, yapılması gereken istek ve talepleri içerir. Araştırmalar, baskı ve yaşanılan psikolojik problemler arasında çok güçlü bir ilişki olduğunu bulmuşlardır Baskı sadece dışarıdan gelmez. Bireylerin kendilerine yaptığı baskıda, gerçekçi olmayan beklentileri etkilidir
Strese Ne İyi Gelir
Yaşanılan fazla stres kaynakları kontrol altına alınmadığında, kaygı bozukluğu şeklinde hastalığa dönüşebilir. Stres kaynakları, hayatımızda çok farklı şekillerde karşımıza çıkar. Stresin vücudumuzdaki etkisini daha iyi anlamak için, İbn-i Sina'nın yıllar önce yaptığı şu deneyi hatırlayalım: İbn-i Sina, kilosu, yaşı ve cinsi aynı olan iki kuzuyu yan yana iki kafese koyar. Kuzular eşit miktarda ve aynı yemlerle beslenmektedir. Kuzulardan yalnız birinin göreceği şekilde bir kafes daha tasarlanmış, buraya da bir kurt konulmuştur. Kuzulardan birinin kurdu görmesi dışında iki kuzu için de şartlar aynıdır. Deneyin ilk başlarında kuzular arasında bir fark görülmez. Ancak geçen zamanla birlikte kurdu gören kuzu, stres altında kalıp iştahtan kesilir. Bir süre sonra da güçsüzleşir ve hayatını kaybeder. Kurdu görmeyen kuzunun durumu ise gayet normaldir. Sağlığı yerindedir, hâl ve hareketlerinden neşesinin yerinde olduğu anlaşılmaktadır...
İbn-i SinaKitabı okudu
Faydalı Meşguliyet
Osmanlı Devleti'ni idare eden padişahların ekseriyetinin ülke yönetimi dışında farklı işlerle meşgul oldukları bilinir. Mesela, Kanuni Sultan Süleyman Han ve Fatih Sultan Mehmed Han yazmakla meşgulken, Sultan Ikinci Abdülhamid Han, marangozlukla uğramıştır. Bir ihtimal, bu padişahlar yazarlık ve marangozluk gibi uğraşlarla meşgul olarak, devlet yönetiminin stresi karşısında, kendilerini emniyete almışlardır. Bugün uğraş tedavisi alanında, benzer çalışmalar ile olumsuz duyguların yönetilmesi ve rahatlamanın sağlanması amaçlanmaktadır.
İnsanın, kitap, dergi okumak ve yazmak gibi faydalı meşguliyetler edinmesi, stresle baş edilmesinde önemlidir. Yaptığınız işin dışında uğraşacak bir meşguliyet edinmek, strese iyi gelecektir.
A VE B TİPİ KİŞİLİK
1970'li yıllarda, kalp ve damar hastalıklarına yatkınlık üzerine yapılan araştırmalar neticesinde, kalp hastalıklarına sahip olanların, kişilik yapılarındaki bazı benzerlikler, bilim insanlarının dikkatini çekmiş. Çalışma daha sonra diğer bilim adamlarının da katkılarıyla A ve B tipi kişilik özellikleri olarak isimlendirilmiştir. Aslında insanlar birbirinin benzeri ve kopyası değildir. Ancak bir uçta A tipi, diğer uçta B tipi kişilik özellikleri şeklinde yorumlanabilir...
Stres yönetimi, genel iyi oluş halinin sürdürülmesi olarak düşünülebilir. Stresi yönetmeye karar vermek demek, bir kimsenin duygusal, fiziksel ve ruhsal yaşam kalitesini yükseltmeye karar vermesi demektir. Bu durum ise yaşam tarzı yönetimiyle doğrudan ilişkilidir. Barbara Braham tarafından geliştirilen DKBY, insanların yaşadıkları stresi kontrol altına almaları ve yönetmeleri için geliştirilen dört aşamalı bir modeldir.
Değiştir (D), İmkânlar doğrultusunda, içinde bulunduğunuz olumsuz durumu değiştirmektir. Olumsuz durumu değiştirebilirseniz, bu duruma bağlı olarak ortaya çıkan stresi ortadan kaldırabilirsiniz.
Ne yazık ki, durumu değiştirmek her zaman mümkün değildir. Kabul Et (K), Bazen kontrol edemeyeceğiniz durumlarla karşılaşabilirsiniz. Bu adımda, kontrol edemeyeceğiniz durumları öfkelenmeden kabul etmeyi ve pozitif yaklaşımınızı kaybetmemeyi öğrenmelisiniz. Zira insan iradesi sınırlıdır, her şeyi değiştirmek/ kontrol etmek, şahsi iradenin dışında kalabilir.
Boşver (B), Boş vermek duygusal, zihinsel ve ruhsal açıdan işe yarayan güçlü bir yöntemdir. Değiştiremeyeceğimiz durumları kontrol etmeye çalışmak, bizi kontrol saplantısına götürür. Bu durum da strese sebep olur. Boş vermekten kasıt işi oluruna bırakmak, yapılması gerekenleri yaptıktan sonra ilahi iradeye teslim olmak
şeklinde olmalıdır.
Yaşam tarzını Yönet (Y), Bu adım da yaşam tarzında düzenleme
yapmak yoluyla, gelecekte stres oluşturabilecek unsurlara karşı beslenme, yürüyüş, zaman yönetimi, gülümsemek gibi birçok faktör, bugünden direnç oluşturmayı sağlar. Fiziki hareketlilik, doğru yaşam tarzı içerisinde strese karşı etkili olmaktadır.
Yalnızca Yalnızlık
Yalnızlık, bırakılıp gidilmiş hissi, muhakkak her canlıyı üzer. Gelip kapınızı çalmaya görsün. Dışarıda olsanız bile, dışarıyla aranızda kalın duvarlar örülmeye başlar. Duvarları aşıp da insanlara ulaşamazsınız. Sabah uyandığınızda, akşam yastığa başınızı koyduğunuzda, güzel bir kitapta okuduğunuz kıssayı yakınınızdakine anlatmak istediğinizde, üzüntülerinizi paylaşıp bir nebze olsun rahatlamayı arzu ettiğinizde, en değerli malınızı çalmak isteyen bir hırsız gibi beliriverir yalnızlık. İşte o an, kalabalık veya ıssız bir sokakta, bir ağacın gölgesinde veya güneşin bağrında, her nerede olursanız olun, siz ve dünya, baş başa kalıverirsiniz.