İnsan ve Hayat - Sayı 155 (Ocak 2023)

İnsan ve Hayat Dergisi

En Eski İnsan ve Hayat - Sayı 155 (Ocak 2023) Sözleri ve Alıntıları

En Eski İnsan ve Hayat - Sayı 155 (Ocak 2023) sözleri ve alıntılarını, en eski İnsan ve Hayat - Sayı 155 (Ocak 2023) kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Cevher
Bir dağa bakıldığı vakit, en başta görülen; gri taşlar, yeşil ağaçlar ve sarı bitkilerdir. Peki ya alt tarafta, dağın içerisinde hangi renkler saklıdır? O renkleri görebilmek için, sadece göz kâfi gelmez. Mücadele etmek, kazmak, ter akıtmak elzemdir. Cevher ancak ve ancak bu şekilde kendini gösterir. Bazen ise daha rahat olur. Çünkü tabiatın renkleri, içindekini açığa vurur; desen desen, kat kat…
Tam Öğrenmenin 4 Temel Unsuru
İnsan gibi, ilmin de anâsır-ı erbaası var. Yani, ilmi öğrenmenin 4 temel unsuru bulunur. Bu, insanı oluşturan 4 unsur; hava, su, ateş, toprak gibi kıymetlidir. Birisi olmadığında, eksiklik hasıl olur. Aşağıdaki 4 unsur bir araya gelince, öğrenme tam manasıyla gerçekleşir. Ağızdan öğrenmek ve anlatmak: Evvela kimin ağzından öğrenildiği mühim. Çünkü o öğrenilen ağızdan, nasıl anlatıldıysa kendisi de öyle aktaracak, anlatacak. Mana kadar, bir şeyin nasıl telaffuz edildiği de mühim; tonlama, vurgu ve mimikler dahil. Göz ile görmek: Kişi, ne öğrendiğini görecek. Eğitim ortamını ve vasıtalarını görmek, bilgilerin hafızaya işlemesini kolaylaştırır ve hafızada kalıcı olmasını sağlar. Kulak ile işitmek: İşitmek, kulaktan giren bir tohum gibidir. Kişi görüp de işitmese, sadece gördüğünü anlatmakla eksik kalır. Eliyle yazmakla beraber, kalbiyle de odaklanmak: İlmin zaptı, kayıtladır. Ancak bu, ağızdan alınan, gözüyle görülüp, kulakla işitilen bilgiyi kayıtlayacak. Öğrenirken kalp de boş bırakılmamalı. Çünkü bilgi, hafıza ve hatırdan geçerken, kalp başka şeylerle meşgul olabilir. Bu yüzden kalp boş bırakılmayarak öğrenmeye dahil edilmeli.
Reklam
Hayal gücünüz, hayat gücünüzdür..
Genç Hayat dergisi
Veda
Vedalar zordur. Sevdiğinizi bir "hoşça kal" ile göndermek istemezsiniz. Az bekletir, elinden tutar, gözlerinin içine bakarsınız."Uzaklara gönderiyorum, benim gidemediğim yerlerde sen olacaksın. Yüreğim ve dualarım da seninle."... daha nice güzel sözlerle yolcu edersiniz. Böyle yaparak hüzün değil, sevinç götürmesini istemektesinizdir. Hatta arkasında biraz yürür, gözden kayboluncaya kadar bakarsınız. Vedalar çok acı gelse de bazen gitmek gereklidir. Götürmek ve ulaştırmak için güzellikleri. Giden için de zordur, çünkü yüreği hep geride kalmıştır. Belki de cesareti de azdır. Gönderenden aldığı kadar coşkuyu, ayakları götürebilecektir kendisini. O yüzden coşku hep var olmalıdır, en derin hislerinde. Uzaklara gönderirken, en güzel kelimelerle veda ederken, "elveda" da demeli, "Allah'a emanet ol" da... Hatta helallik de istemeli en güzel yerinden. Görüşemeyecek olmanın hüznünü, olması gerektiği gibi hissedilmeli. Veda edenin, dönene kadar coşkusunu yaşaması için kalbinde aynlıyor olmanın hüznünü değil, gönderiliyor olmanın sevgisini hissetmeli.
Derler ya sen yola çık , yol sana görünür diye . Bu da o hesap, sen yola çık yeter ki , elbet hedefe ulaşana bir alet dahi olsa yardımcı bulunur.
Odaklanmak irade işidir. Evvela, sağlam bir irade sahibi olmalıdır. İrade ise nefsin arzularını kontrol etmek suretiyle kuvvetlenir. Zira kontrol edilemeyen nefis, iradeye hükmeder. Bu da maksadın hasıl olmasına mani olur. Yunus Emre bu hali şöyle tarif eder: "Nefistir seni yolda koyan. Yolda kalır nefse uyan." İrade , aynı dikkat gibi sınırlı bir kaynaktır. Yenilenmesi, tazelenmesi gerekir. Bunun için faydalı meşguliyetlerle dinlenin, ibadet edin, sohbet edin, aile efradınızla vakit geçirin, dogada vakit geçirin. Siz, bu faaliyetleri yaparken dikkatiniz şarj olmaya devam etsin.
Reklam
150 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.