Insan ve Hayat'tan
Bezletmek
İş yaparken her insanın kendine has bir tarzı, üslubu ve iş tutma şekli vardır. "Her yiğidin, bir yoğurt yiyişi vardır." sözü de bunu ifade eder.
Yapılan işler bazen kolay, bazen ise acil çözüm bekleyen zor meseleler olabilir. Şayet ortada zor bir mesele varsa, çoğu insan, uzaktan bakıp yolunu değiştirir. Daha cesur olanlar ise meseleyi anlayıp çözmeye çalışır. Bu kişiler, "elini taşın altına koymuş" sayılır.
Zor meseleleri çözme konusunda öyle insanlar vardır ki onlar sadece elini değil, bütün varlığını ortaya koyar. İşte böyle durumlarda "bezletmek" dediğimiz, her şeyini, esirgemeden verme hâli ortaya çıkar. Bu kelime, hiçbir şekilde sakınmadan cömertçe kendini adamak anlamına gelir.
Osmanlı tarihi boyunca devlet içinde çözülmesi gereken zor meseleler ortaya çıkmıştır. Bazı devlet adamları, bu meselelere uzaktan bakıp yollarına devam etmiştir. Elini taşın altına koyup çözüm arayanlar da olmuştur. Ancak Sultan II. Mahmud Han gibi bütün varlığıyla işe kendini adayanların sayısı çok azdır.
"Zamana Yetişen Sultan, II. Mahmud Han" başlıklı kapak dosyamızı okuduğunuzda, devleti yeniden inşa etme gayretine girişen Sultan'ın, gerçekten çok boyutlu ve zor bir meseleyi çözmeye çalıştığını göreceksiniz. Yeniçeri Ocağı'nı kaldırıp yerine yenisini kurarken elini taşın altına koymuştu. Ancak devletin her kademesini yenilemeye devam etmesi, onun bütün varlığıyla işe kendini adadığını göstermektedir. Kapaktaki Sultan II. Mahmud Han'ın portresi de bu adanmışlığın bir göstergesidir.
Kendini adamak, yani bezletmek, zor bir konudur. Birçok insan, maddî ya da manevî anlamda hayati derecede önemli meselelerde bile kendini adayamaz. Bu sayıda, insanın doğru bir meseleye kendini adamasını, cesurca hareket ederek "bezletmesini" teşvik eden yazılar hazırladık. İşte o yazılardan bazıları:
"Mekânların Hafızası, Coğrafyanın İnsan Hayatındaki Sessiz Tanıklığı", "Neden Değerler Eğitimi?", "Yenilenen Bir Ruh: Yesar'den Hazreti Yesar'e", "Kendini Bilen Yenilenir, Kendini Unutan Dönüşür"...
Bu ay SÜZGEÇ bölümünde, "Bir Kıyafeti Yıllarca Giymek Mümkün mü?" konusu ele alındı. Kumaş türleri, kumaşın ömrü ve temizliği gibi detaylarla işlenen bu yazı, Sultan Mahmud Han'ın Osmanlı halkı için verdiği edepli, vakur, şık ve şahsiyetli giyim mücadelesini yansıtan kapak görseliyle uyum sağladı.
Genç Hayat eki, bu ay yine dolu dolu içeriklerle sizlerle buluşuyor. Uzun bir aradan sonra Rabtiye bölümü, "Elini Taşın Altına Koymak" başlığıyla yeniden hazırlandı.
Zor meselelerden kaçmayan, kendini adayan okurların istifade edeceği yeni sayılarda buluşmak dileğiyle...