2017 Mart

İnsan ve Hayat - Sayı 85

İnsan ve Hayat Dergisi
İnsan okumalı fakat okumaktan daha fazla düşünmelidir. Fazla okumak dimağı hazımsızlığa uğratır. Büyüklüğü doğuran okumak değil düşünmektir.
Peygamber efendimiz (s.a.v.) bir gün Şeytan'a : "Benim ümmetimi niçin Kur'an okumaktan men ediyorsun?" diye sordu. İblis : "Onlar Kur'an okuduklarında ben kurşun gibi eririm de onun için." dedi. Bu hadisi Şerif , ruhun şifası için okumanın en iyi terapi ve iyileştirici gücü olduğunu asırlardır anlatır.
Reklam
Ay'ın Çekim Gücü ile Tarım
Ay, Güneş ve Dünya'nın uzayda konumlanmaları sonucu gerçekleşen çekimin gücüne ait gelenekten gelen bilgiler tarım için doğal yardım sağlıyor. Bu bilginin doğruluğu karşısında ikna olmaktan ziyade safsata deniliyordu. Ancak Antalya'da Batı Akdeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü tarafından bir araştırma yapıldı. Ve anadolu köylüsünün "Ay'ın yenisinde olur börtü böcek, eskisinde olur börek çörek', 'Kesme odunu Ay büyürken, kırk koyunu küçülürken" gibi bilgileri bir nebze olsun doğruladı...
İnsan okumalı fakat okumaktan daha fazla düşünmelidir. Vücud için gıda ne ise okumak da dimağ için aynı şeydir. Çok yiyen, az haraket eden adam, ızdırap çeker. Fazla okumak ve az düşünmek de dimağı hazımsızlığa uğratır. Büyüklüğü doğuran okumak değil düşünmektir. Fakat büyük insanlar okumak sayesinde daha büyük olurlar.
Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa (s.a.v) buyurdular: "Kendinden ilim öğrendiğiniz kimseye hürmet ediniz. Kendisine ilim öğrettiğiniz kimseye de şefkatli olunuz." Hadis-i Şerif, Kenzü'l-Ummal
Okumak kadar tatmini hem zor hem kolay bir başka ihtiyaç yoktur. Herkes okumak ister, herkes kendini okuyor sanır. Fakat okuyanlar ve okuduklarından bilgi ve ilham alanlar nispeten daha azdır.
Reklam
Surre Devesi(1389'dan 1917'ye)
Şaban ayının 15'inde Surre Alayı hazırlıkları başlardı. Padişah Surre emini, kethüda ve katip tayin ederdi. Daha önce sadrazamın önünde düzenlenen surre keseleri ile padişahın Mekke Şerifine hitaben yazdığı mektup padişahın huzurunda mühürlenir, Surre eminine verilirdi. Bu sırada hafızlar tarafından Kur'an-ı Kerim okunurdu. İmrahor Ağa'nın meydana getirdiği süslü yükleri taşıyacak devenin yularını Kızlar Ağası tutar, padişahın önünden geçirir, müezzinler de tekbir getirirdi. Daha sonra surreler develere yüklenir, bunların önünde mahmil devesi giderdi ki, be deve padişahın hediyeleriyle mektubunu taşıyan devedir. Orta kapıdan dışarı çıkarırlırdı. Mahmil devesinin önünde ve yanında birçok süvariler bulunur, öteki develer arkadan gelirdi. Alay belirli yollardan geçerek Kireç İskelesine varır, oradan da çektirilere bindirilerek Üsküdar'a geçilirdi. (Ali Seydi Bey, Teşrifât ve Teşkilât-ı Kadimemiz)
Sayfa 17 - Surre: Akçe, para kesesiKitabı okudu
İnsan yüz, bin yahut yüz bin cilt kitap okumakla, okumuş sayılmaz. Okumak işi, keyfiyet işidir. Yani okumanın derecesi, insana verdiği düşüncenin derinliği ve enginliği ile ölçülür.
Geçmişte yaşayan şahsiyetlerin hayatlarına bakıldığında ilim, cahillik ve erdemlik arasındaki çizgide insanın kat etmesi gereken daimi bir yol olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kınalızâde Ali'ye Göre Kıskançlığın 7 Sebebi
1-Düşmanlık (Adâvet) 2-Aziz olma, güçlü ve üstün olma isteği (Teazzuz) 3-Büyüklenme (Tekebbür) 4-Şaşkınlık ve hayranlık duyma (Teaccub) 5-Maksatların yok olma korkusu 6-Makam sevgisi (Hubb-u riyâset) 7-Nefsin pisliği (hubs) ve tabiatın alçaklığı (levm)
Reklam
Kalem Yerine Meşe Sapı
Bir alacaklı, borçlusuna şöyle bir tezkire gönderir: "Matlubumuzun tesviyesi ricasına dair şimdiye kadar yazdığım tezkireler için tam bir deste kağıtla bir deste kalem sarf ettim. Galiba kamış kalemle yazdıklarım ince geliyor ki, gözünüz seçmediğinden okuyamıyorsunuz. Bu tezkirem üzerine de cevap alamazsam, artık kamışa bedel meşe sopası istimaline mecbur olacağım. "
Resim