"Neyle başlar insan yüzü?" Bu soruyu ilk kez bir fotoğraf sergisi çıkardı karşıma. İsa Çelik'in 29 yapıtını bir araya getiren sergi insan yüzlerinden oluşuyordu. Yüz fotoğrafı çekmek için insan yüzüne gerek duyulmamıştı. Ensesinden görünen bir insanın bile çekimi yapılmıştı. Bir de sıralanış önemliydi. Her fotoğraf birer hece gibi yan yana gelince sözcükleri, sözcükler de bir "cümle"yi oluşturmuştu. İsa Çelik'in insan yüzlerinden elde ettiği bu cümle, tıpkı bir kitapta okuduğum, bir filmde seyrettiğim, bir müzik yapıtında dinlediğim cümleler gibi etkiledi beni. Altını çizdiğim, yıllarca unutamadığım, döne döne andığım her cümleye duyduğum borçluluğu ona da duydum. Ve bu borcu ancak kendi dilimle, yani şiirle ödeyebileceğimi düşündüm. O cümleyi başka bir dille, "şiirle okuma"nın sonucu ortaya insan yüzünün tarihinden "Bir Cümle" çıktı.
-Kemal Özer-