"Karıma
Geleceğim bazen, uykudayken sen
Beklenmedik, uzak bir konuk gibi.
Sokakta, bir başına koyma beni
Kapıyı sürgüleme üstümden.
Usulca girecek, bir yere ilişeceğim
Bir zaman, karanlıkta, bakacağım yüzüne.
Görüntün doyasıya dolunca gözlerime,
Seni kucaklayacak ve çıkıp gideceğim."
"Bir barut fıçısı gibi çöker üstümüze
betondan bir yapı, kocaman.
Yüreklerimizde savaşın homurtusu,
İçimizde isyan, ateş ve kan.
Görürüm bu isyanı şimdi de
fabrikaların bacalarında,
gün batısındaki kızıllıkta,
dingin, mavi gökyüzünde.
Daralırken buralarda korkunç çember,
yanaş bana, gel söyleyiver,
suç mudur bu benim yaptığım:
Ayırdığım yüreğimde aşka bir yer?
Suç mudur yoksa, gel söyleyiver,
gürültülerle çalkalanırken fabrikalar,
mitralyözle taranıp biçilirken ortalık,
suç mudur "seni seviyorum" demek?
Aşkımızın dünyası çok daraldı,
ne yapalım, sevgilim, bu bir gerçek!
Bu türkücüğü bunun için yollarım sana
gözlerimde pırıl pırıl bir gelecek!"