İnsanca Kötülük

İsmail Çevik
“Comte de Lautréamont takma adıyla Isidore Ducasse, Maldoror’un Şarkıları’nı yazdığında 1868, Franz Kafka Dönüşüm’ü yazdığında 1915’di. Isıdore Ducasse şiir ile Fransa’dan, Franz Kafka ise uzun öykü türü ile Almanya’dan benzer bir akımın temsilcisi olmuşlardır. Dünyaca ünlü edebiyat örnekleri arasında yer alan eserler, ülkemize ise Dönüşüm’le 1986’ da, Maldoror’un Şarkıları ile 1989’da gelmişti. Türkiye’de yeraltı edebiyatının gelişmiş olduğunu söylemek zor. Bu edebiyatın ilk önemli örnekleri 1990’lı yıllardan sonra verildi. Vüs’at O. Bener’i, Sait Faik’i bu edebiyatın ülkemizdeki öncüleri olarak kabul edebiliriz. Yusuf Atılgan ve Vüs’at O. Bener daha çok ‘avantgarde’ (deneysel ve yenilikçi) olarak nitelenebilecek yazarlardır. Bir de Oğuz Atay örneği var. Yeraltı edebiyatı, dili zincirlerinden kurtarmak için 19. yüzyılın ortaları ile 20. yüzyılın başlarında oluşmaya başlayan edebiyat akımı. Sert, aykırı, eleştirel, çoğunlukla gerçekle hayalin ince çizgisinde var olmaya çalışır. Edebiyatın yüzyıllardır süren serüvenine bakıldığında, “kötülük” kavramından da oldukça yararlandığı görülür. Yeraltı Edebiyatı anlayışında; kötülük artık iyiliğin zıddı değil, yeni bir yaşam biçimidir.” Bu kitapta ise; yeraltı edebiyatına örnek olacak kurmaca öykülerin yanında, düşünce ve farklı bakış açıları yansıtılmıştır. Hayata; sosyolojik ve felsefi açıdan, alışa gelmişin dışında bir yaklaşım getirilmiştir.
138 sayfa

Yorumlar ve İncelemeler

10/10 puan verdi
·
Beğendi
“Comte de Lautréamont takma adıyla Isidore Ducasse, Maldoror’un Şarkıları’nı yazdığında 1868, Franz Kafka Dönüşüm’ü yazdığında 1915’di. Isıdore Ducasse şiir ile Fransa’dan, Franz Kafka ise uzun öykü türü ile Almanya’dan benzer bir akımın temsilcisi olmuşlardır. Dünyaca ünlü edebiyat örnekleri arasında yer alan eserler, ülkemize ise Dönüşüm’le 1986’ da, Maldoror’un Şarkıları ile 1989’da gelmişti. Türkiye’de yeraltı edebiyatının gelişmiş olduğunu söylemek zor. Bu edebiyatın ilk önemli örnekleri 1990’lı yıllardan sonra verildi. Vüs’at O. Bener’i, Sait Faik’i bu edebiyatın ülkemizdeki öncüleri olarak kabul edebiliriz. Yusuf Atılgan ve Vüs’at O. Bener daha çok ‘avantgarde’ (deneysel ve yenilikçi) olarak nitelenebilecek yazarlardır. Bir de Oğuz Atay örneği var. Yeraltı edebiyatı, dili zincirlerinden kurtarmak için 19. yüzyılın ortaları ile 20. yüzyılın başlarında oluşmaya başlayan edebiyat akımı. Sert, aykırı, eleştirel, çoğunlukla gerçekle hayalin ince çizgisinde var olmaya çalışır. Edebiyatın yüzyıllardır süren serüvenine bakıldığında, “kötülük” kavramından da oldukça yararlandığı görülür. Yeraltı Edebiyatı anlayışında; kötülük artık iyiliğin zıddı değil, yeni bir yaşam biçimidir.” Bu kitapta ise; yeraltı edebiyatına örnek olacak kurmaca öykülerin yanında, düşünce ve farklı bakış açıları yansıtılmıştır. Hayata; sosyolojik ve felsefi açıdan, alışa gelmişin dışında bir yaklaşım getirilmiştir.
İnsanca Kötülük
İnsanca Kötülükİsmail Çevik · İkinci Adam Yayınları · 20240 okunma
Reklam
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.