Zira gününün üçte ikisini kendisine ayırmayan herhangi biri, kim olursa olsun, ister devlet adamı, ister işadamı, ister resmi görevli, ister bilgin olsun, aslında bir köledir.
Pandora'nın kutusu açılıp, Zeus'un içinde sakladığı bütün kötülükler dünyaya saçıldığı zaman, orada son bir kötülük kaldığından kimsenin haberi olmamıştı: Ümit!
İnsanca, Pek İnsanca kitabını okumaya ikinci kez başlamıştım. İlk okuyuşumun üzerinden on yıldan fazla geçtiği için yeniden okumak iyi fikirdi. Ve bu gece karşıma çıkan videoda tekrar bu kelimelerle karşılaşıp - hem de inanılmaz bir hafiflik ve yüzümde bir gülümseme, içimde bir güçle - bu kelimeleri tekrarladım. Eğer videonun sonunda siz de "İnsancayım çok insancayım!" deyip bundan gurur duyarsanız iyi ki video size ulaşmış demektir. :)
youtu.be/czFPQZG0_zU
.
Her son bir hedef değildir.
Bir melodinin sonu onun amacı değildir; yine de melodi sonuna ulaşmamış olsaydı, amacına da ulaşamayacaktı. Bir benzetme.
...
📘
Oysa tüm bu güdüler, onlara böyle yüce adlar versek de, kötü zehirler içerdiğine inandığımız köklerden yetişmişlerdir; iyi ve kötü eylemler arasında tür değil, derece ayrımı vardır olsa olsa.
İyi eylemler yüceltilmiş kötü eylemlerdir; kötü eylemler kabalaştırılmış,ahmaklaştırılmış iyi eylemlerdir.
Bireyin kendi kendinden haz duyma yolundaki biricik isteği (ve bundan yoksun kalma korkusu) kendini her koşulda doyurur, insan nasıl yapabiliyorsa, yani nasıl yapması gerekiyorsa öyle eyleyebilir: ister kibir, intikam, haz, yararlılık, kötülük hile eylemleriyle, isterse de fedakârlık, acıma, bilgi eylemleriyle.
Bir kişinin bu istekle nereye dek uzanabileceğini yargı gücünün dereceleri belirler; her toplumun, her bireyin eylemlerini belirlediği ve başkalarının eylemlerini yargıladığı bir iyiler sıra düzeni sürekli vardır.
Ancak bu ölçüt sürekli değişir, birçok eyleme kötü denilir ve sadece onlara karar veren zekânın derecesi çok düşük olduğu için aptalcadırlar.
Evet, belli bir anlamda şimdi bile tüm eylemler aptalcadır, çünkü insan zekâsının şimdi ulaşılabilecek olan en yüksek derecesi de elbette aşılacaktır: sonra, geriye bakıldığında, bizim eylemlerimizin ve yargılarımızın tümü kısıtlı ve düşüncesizce yapılmış görüneceklerdir, şimdi bizim geri kalmış yabanil halkların eylemlerini kısıtlı ve düşüncesizce bulmamız gibi.