İnsancıklar bir ilk roman. Eleştirmenlerin ‘’Yeni Gogol’’ diye müjdeledikleri Dostoyevski kitabı 24 yaşında yazmış. Dönemin alt tabakasının yaşadığı sefaleti, sefaletin insana neler yaptığını (ve yaptırdığını) kimsesiz genç kız Varvara ve düşük rütbeli yaşlı bir memur olan Makar arasındaki mektuplar aracılığıyla, insanın içini acıtan bir şekilde anlatıyor. Karakterlerin gelişimi, anbean yaşadıkları acı tecrübelerle olgunlaşmaları (ya da belki boyun eğmeleri?) çok ustaca işlenmişti. Kısacası Dostoyevski, daha ilk kitabıyla bile Belinski’nin de söylediği gibi büyük bir ustanın geleceğini vadetmiş.
Herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum ve bugüne kadar niye okumamışım diye de hayıflanıyorum. Teknik olarak kısa ve akıcı, sarkastik ve kesinlikle çok dokunaklı. Mutlaka okuyun