Şiiri sevmeye Şükrü Erbaş ile başladım. İlk okuduğum şiiri Genelev Mektupları idi. Baya etkilenmiştim ve bütün şiirlerini okumaya başladım okudukça kendime dair çok şey buldum. Bütün bir kitap bana yazılmış gibiydi bunun hazzı tarif edilemez inanın ki. Yazılarının toplandığı bu kitapta da aynı etkiyi yaşadım. Hissettiklerini, düşündüklerini okuyucuya aktarabilen, okuyucunun kendisini bulmasını sağlayan başarılı bir eser. Kısa bir aradan sonra elime alıp tekrar okumak isteyeceğim bir kitap oldu benim için.
Biraz alıntılayalım madem...
“... Bu nedenle ortalama aklın dışına; kendimize karşı daha fazla suç işlemeden, daha fazla pişman olmadan... Bunun için yapılacak ilk iş, kendimize, canımızı yakacak bir huzursuzluk edinmek... Ne dersiniz?”
“İnsana verilen en büyük ceza, sınırlı bir hayatla sonsuzluğu kavrama yetisi olsa gerek.”
“Örselersiniz ama gülü karanfile benzetemezsiniz.”
“Dip sularını bilmeyen birisi, hiç tanımadığı insanlara gösterdiği yakınlığı özgürlük ya da mutluluk diye kolayca kabul ederdi.”
“Gitmek, uzaklar, en huzurlu hayatların bile, gizli-açık diplerde depreşen yatışmaz isteği, ruh kamçısıdır. “
“Hayatımızı, dışımızdaki olanca kuşatmaya karşı kendi ölçülerimizde bir mucizeye dönüştürmek istiyorsak, biraz hayal gücü, biraz vefasızlık, biraz özsaygı...”
“Kime biraz gülümsediysem, garip bir önlem duygusuyla, bir yerlere gecikiyormuş gibi telaşlı, arkasını dönüp gitti.”
“Haklılık güçlülüğün değil, yenilginin koşulu oldu. “