Yaşam bize bağışlanmamış, bir yükümlülük olarak verilmiştir.
İyi bir ruh bilimcisi olan Dostoyevski şöyle der: "Bir insanın karakterini uzun süren psikolojik araştırmalardan çok, gülüşünden anlamak mümkündür."
"Hayatında bir anlam, bir amaç, bir hedef bulunmadığını, bu yüzden de devam etmesine gerek olmadığını söyleyen kişiye acıyın; yakında kaybolacaktır..."
Ortalama bir tutsağın yaşam beklentisi, nesnel olarak hesaplanıp tüm ihtimaller hesaba katıldığında çok yüksek olmadığı için intihar etmenin çok da anlamı yoktu.
Psikiyatride “af yanılması” adı verilen bir durum vardır. İdama mahkum edilmiş bir insan infazından kısa bir süre önce bile son dakikada affedilebileceği yanılmasına kapılır.