Psikolog ablamın tavsiyesi ile pdf formatını indirip ( öğrenciydik o zamanlar zeytine kafa atıyoruz) okumaya başladım.
Vallahi bunca zorluk ( adam soykırımdan çıkmış) içinden çıkıp kalem bile tutabilmesi mucize iken neler yazmış neler, canını yediğim.
freud diyor ki; "insanların temel ihtiyaçlarını karşılamalarını kısıtlarsanız hayvanlaşır ve ahlak mahlak tanımaz birbirlerini öttürürler."
frankl da tam bu noktada devreye giriyor: hayır freud! yanlışsın dayımın oğlu diyor. asıl insanın, insan olmaklığı tam da bu gibi durumlarda belli olur. insanlar bu gibi durumlarda; çalmadan, çırpmadan yaşayarak kemalatlarına ererler ve kamil olurlar diyor. niyeyse tasavvuf'a kaymış. frankl biraz elitist yaklaşmış olaya. nereden mi anlıyoruz bunu? başlıca kavramları olan; insanlık, kemalatına ermek gibi şeyler romantik yaklaşımlardır. günümüze bakıyoruz ki hiç öyle nazi kamplarına gerek yok. insanların birbirlerine karşı bastırılmış nefretleri, kampları gül bahçesine çeviriyor. Hass*ktir denilebilir ama performansa dayalı incelediğimizde zamanının ötesinde, iş bu incelememde kapı gibi karşınıza koyacağım.
sonuç olarak, frankl çok iyi niyetli bir adam, allah ondan razı olsun. çalışmalarına dil uzatmak haddimiz değil. yaptığı; insanların, gündelik hayatlarında olan ve kullanageldikleri şeyleri dizgeleştirip bize sunmak, e zaten bilim de böyle bir şey.