Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İnsanın Esas Gerçekliği: Tembellik

Kazimir Malevich

İnsanın Esas Gerçekliği: Tembellik Sözleri ve Alıntıları

İnsanın Esas Gerçekliği: Tembellik sözleri ve alıntılarını, İnsanın Esas Gerçekliği: Tembellik kitap alıntılarını, İnsanın Esas Gerçekliği: Tembellik en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Fakat bir düşünce hep denizdeki su damlasına benzer ; onu ele geçirmek çok zor hatta imkânsızdır.
Sayfa 35 - SEL YAYINCILIKKitabı okudu
Reklam
Cennet hakkındaki efsanelerin öğrettiği gibi çalışma lanetlenmeli, insanın esas amacı tembellik olmalıydı.
Sayfa 9 - SelKitabı okudu
Nasıl ki insan çalışırken "tembellik" saatlerine ulaşmak için acele ediyorsa, aynı şekilde, bilim ve tüm diğer bilgi alanları da evrenin tamamını tanıma ve anlama tutkusu içinde; bir başka deyişle, dünyanın bilgisinin tümüne ulaşmanın peşinde koşuyorlar. Hiçbir an yok ki insan dünyanın sistemine sızmaya ve kendisinden neyin saklandığını anlamaya çalışmasın, bunu bir tek insan dahi inkâr edemez. Bu yönelim, Tanrı'ya yönelimdir, yani insanın kusursuzluğu bulduğu imgeye yönelimdir. Kendini nasıl tasvir etmişti Tanrı? Her şeyi bilen, her yerde olan, kadiri mutlak, vs. Eğer insanın her adımı bu kusursuzluğa göre hesaplanmışsa, Tanrı'ya yaklaşabilmek içindir
Sayfa 21 - SelKitabı okudu
Hiçbir an yok ki insan dünyanın sistemine sızmaya ve kendisinden neyin saklandığını anlamaya çalışmasın, bunu bir tek insan dahi inkar edemez. Bu yönelim, Tanrıya yönelimdir. Kendini nasıl tasvir etmişti Tanrı? Her şeyi bilen, her yerde olan, kadiri mutlak, vs. Eğer insanın her adımı bu kusursuzluğa göre hesaplanmışsa, Tanrıya yaklaşabilmek içindir(...) Böyle bir kusursuzluğa(evrenin tüm bilgisine) ulaştığımızda Tanrıya ulaşırız; yani insanlığın kendi temsilinde, efsanelerde ya da gerçekte önceden belirlenmiş olduğu imgeye varırız. (...) Aslında insan evrenin küçük bir kopyasını temsil ediyor. Evrenin yasasına uygun olarak dünya üzerinde herşeyi inşa etmeye çalışıyor. İnsan bilgi ve çalışmada eksiksiz bir bilim ve üretim hedeflerken Tanrıya, kusursuzluğa ulaşıyor. Bir başka deyişle, ya kendisi katılıyor Tanrıya ya da Tanrıyı kendisine katıyor. (...)Geçmişte ne yapıldıysa insan tarafından yapıldı: Hem bugün insan artık yalnız da değil: Makine ona eşlik ediyor. Yarın sadece makine kalacak ya da onun yerini tutan başka bir şey (bu bizi zorunlu olarak "ol"larla dünyayı yaratan Tanrının durumuna getirecektir. Öyleyse ilerde, önceden oluşturulmuş hikmet tahtında -egemen, şef ve kusursuzluk yapıcısı olmaksızın- bir tek insanlık oturuyor olacak: bütün bu sıfatlar ona ait olacak.
Baştan çıkarıcı olan paradır, çünkü gerçekte herkesin düşlediği tembelliğin büyük mutluluğu- nu getirecektir. Aslında paranın var olma nede- ni budur. Aslında küçücük bir nesne olan para, tembellikten başka bir şey değildirNe kadar çok paramız olursa, tembelliğin mutluluğunu o kadar çok tadarız. Halkla ilgilenen fikir adamları, bu an- lamı ve prensibi kasten görmezden geldiler; tem- belliğin bütün "kötülüklerin anası" olduğunu dü- şünme konusunda her zaman dayanışma içinde oldular. Fakat bilinçaltlarında başka bir şey vardı: Bütün insanları çalışmada eşitleme ya da başka bir ifadeyle bütün insanları tembellikte eşitleme hırsı. Böylece kapitalist sistemin izin vermediği şey elde edilmiş olur. Aslında kapitalizmin de sosyalizmin de derdi aynı: Insanlık durumunun tek gerçekli- ğine, tembelliğe ulaşmak.
Sayfa 12 - SelKitabı okudu
Reklam
Kimse tembelliği bir gerçeklik gibi algılamadı, tembellik hayatın anası olmasına rağmen ona "kötülüklerin anası" dendi. Bilinçal- tında özgürlüğü taşıyan sosyalizm bile, kendisi- ni doğuran şeyin tembellik olduğunun farkında olmaksızın, ona kara çaldı. Çılgınlığa kapılan bu çocuk, onu tüm kötülüklerin anası olarak niteledi. Dolayısıyla bu çocuk değil artık laneti ortadan kaldıracak olan.
Sayfa 37 - SelKitabı okudu
Aslında her türlü mucidin insanlığın ortak iyiliği uğruna icatlar yaptigı söylenebilir. Fakat bu kusursuzluk dünyaya getirdiği yapıtı bir girişimci tekeline almış, öncelikle kendi çıkarı için ve o yapıta sahip olamayanları sömürecek şekilde kullanmıştır. Bir makine yapıldı. Kapitalist hiç vakit kaybetmeden onu kendi hesabına kullandı. Emek gücünü azal- tarak, işçileri bir tembellik titri olabilecek ücretten mahrum bırakarak sermayeyi büyütme imkânını yakaladı. İşverenin eline daha çok para geçtiIs verenler sınırsız bir tembelliğin tadını çıkarırken, işçi fiziksel açıdan dinlenebileceği tatil günleriyle yetinmek zorunda kaldı. Sosyalist sistem makineyi daha fazla geliştire- cektir ve bütün anlamı da buradadır. Bu anlam, çalışma için gerekli işgücünü mümkün olduğun- ca özgürleştirmeye dayanır; bir başka deyişle, bü- tün insanlığı veya bütün çalışan halkı (nasır tutma ve ter dökmeyi halkın üstüne yıkan) bir kapitalist kadar işsiz güçsüz, aylak efendiler haline getir- meye. Böylece sosyalist insanlık, nasir tutma ve ter dökme işini, bir dakika bile soluklanma fırsatı tanımayan sınırsız bir çalışmanın garantilendiği makinelere yıkacak. Gelecekte makine de özgür- leşmeli, sosyalist toplumun yükünden kurtularak ve kendisi için de "tembellik" hakkını garanti al- tına alarak çalışma işini başka bir varlığa yıkmalı.
Sayfa 16 - SelKitabı okudu
Kapitalist sistem, iyi ya da kötü bütün araçlar. la, mutluluğu tembellikte bulan bir kapitalist sınıf yarattı. Fakat tembellik çalışmayla garanti altına alınabildiğine göre, kapitalist çalışma organizas- yonu, "tembellik" etmede herkesin eşit seviyede olmasına izin vermeyecek şekilde inşa edilmişti
Sayfa 14 - SelKitabı okudu
hükümetler tarafından düzenlenen sosyal sistem- ler nedeniyle insan faaliyetinin bu ikinci alanına sızamıyorlar. Bu eksiklik yüzünden, işçiler her türlü gösteriyi ve bilimsel tiyatroları talep ve ta- kip ediyor. Ama bu sebepleri derinleştirdiğimizde görüyorum ki, insanın çalışmasının bu ikinci yüzü, dinlenmenin de içinde yer aldığı kısımdır. Başka bir şekilde söyleyecek olursak, hem sanat- ta hem de dinlenmede özel bir çeşit "tembellik” gizlidir.
Sayfa 20 - SelKitabı okudu
Reklam
Tanrı'nın bir lanet olarak insanların üzerine yağdırdığı çalışma, sosyalist sistemlerde en yüce kutsamaya layık görülüyor. Herkes, bu kutsamaya uygun olarak, açlıktan ölme tehdidi altında kendisine bir çekidüzen ver- mek zorunda kalıyor. İşçilerin sistemindeki gizli anlam işte bu: Insan, başka hiçbir rejim altında, topluluğun ölümünün yakınlığını hissedemez ve üretimin sadece topluluk için değil her bir insan için fayda sağlayabileceğini göremezdiBu ortak emekçi sisteminde herkes ölümle yüz yüze ve herkesin tek bir amacı var: Açlık tehdidi altında son bir çare olarak çalışmak
Sayfa 11 - SelKitabı okudu
Tembellik saatleri işte bu eşitlikçi yeniden dağıtımın eseridir. Kapitalist Sınıf üretimi tamamen sermayeyi garanti altına alan bir değer olarak görür, sermayenin de tem- belliği garanti altına aldığını düşünür. Aynı şekil- de, kapitalist olmayan sistem, üretimde, varlığın faaliyet dışındaki saatlerini garanti altına alan bir değer görür. Bu sistemin amacı, çalışma saatleri- ni artırmak değil aksine düşürmektir. İnsanlığın ihtiyacı olandan fazlası üretilmeyecektir. Hiçbir şey gereğinden çok olmayacak, hiçbir şekilde aşı- rı üretim yapılmayacaktır, zira aşırı üretim hiçbir yarar getirmeyen açgözlülüğün hüküm sürdüğü yerlerde olur yalnızcaSosyalist sistemde bütün insanların menfaati ortak olduğundan, bu sistem bütün çalışanlar tarafından eşit oranda garanti al- tına alınacaktır
Sayfa 15 - SelKitabı okudu
tembellik çalışmanın esas dürtüsü, zira ona ancak çalışarak ulaşabiliyoruz. Böylelikle insanın, önceden tamamıyla bir tembellik durumunun içindeymişçesine, çalışmayla bir çeşit lanetlenmişliğin içine düştüğü açık değil mi! Belki de insan topluluğunda böyle bir durum gerçekten yaşandı. Belki de cennetin yaratılışı ve insanın cennetten kovulması efsanesi, geçmişte kalmış bir gerçeğin bulanık bir temsilidir
Sayfa 18 - SelKitabı okudu