Sözler ve Alıntılar
Mitokondrile!
hücrenin hücre çekirdeğinde kromozomlar şeklinde toplanan genlerinden bağımsız, kendi genlerine sahiptir. Mitokondri genlerinin bilimsel tanımı, "mitokondriyal Deoksiribonükleikasit"tir. Söylenmesi zor bu terim, bildiğimiz DNA olarak kısaltılmıştır. Burada önemli olan, bu genetik materyalin mitokondriİerin misafir oldukları hücrede tek başlarına yaşamasını ve çoğalmasını sağlamasıdır. Mitokondriler gerçekten de hücreye nüfuz eden bakteriler gibi davranır. Etraflarına yeterince madde topladıklarında bölünürler ve ayrılan her parçaya genlerinin eksiksiz bir kopyasını verirler. Aksi takdirde ayrılan bakteriler yaşayamazlar, çünkü varlıklarının ve canlılıklarının bağlı olduğu tüm
kimyasal süreçlerin formülü genlerdedir. Böylece mitokondrilerin genleri defalarca, her bir hücrenin yaşamında binlerce, canlının tarihi boyunca ise milyonlarca kez kopyalanır, ama
bu esnada misafir olduğu hücrelerin genlerinden tamamen bağımsız olur. önemli olan da budur, çünkü bu şekilde kendi yolunu muhafaza eder.
Sayfa 18Kitabı yarım bıraktı
Yalan
Dille birlikte dünyaya yalan da geldi. Dil öncesi anlatım davranışlarında sadece aldatma olan şey dilin yardımıyla gerçek ve kasıtlı bir yalan haline getirilebiliyordu.
Sayfa 196Kitabı okudu
İnsan Afrika da gelişmiş, daha sonra küçük bir grup Afrika'daki anavatanından ayrılmış ve ortadoğu, Avrupa, Doğu Asya ve daha sonra Avustralya ve Amerika'ya kadar yayılmıştır.
Sayfa 22Kitabı okudu
“Böylece insan, ateşe hükmederek sadece yeni bir yiyecek boyutuna erişmekle kalmayıp, eline ilk kez enerjiyi de geçirmişti; sivri pençeleri veya yoğun kas gücüne sahip olmayan zayıf eline.”
Neandertal insanının kullanabileceği ifade tarzlarının çoğu mimikler veya jestler ve el becerileriydi. Öğrenme, Neandertal insanında taklit etmekle sınırlıydı. Büyük bir ihtimalle geçmiş hakkında konuşamıyordu, geleceği tartışamıyordu. Yapabiliyorsa bile yeni anlam bağlantılarını ve kombinasyonları çok zor kuruyordu. Tüm bunlar tabii ki ilk aletler olarak taşları kullanan ilk insan, yani Homo habilis ve daha büyük ve daha güçlü Homo erectus'un insan soyunun ilk temsilcileri olarak Afrika'dan çıkıp Asya'ya göç eden torunu içinde geçerliydi.
Ruh halini yansıtmak veya sadece kendini anlatmak için sesler tabii ki büyük rol oynuyordu. Sesler, kurtların ulumalarında veya balinaların şarkılarında da aynı rolü üstlenmektedir. Kuşların cıvıltılarında da bir mesaj saklıdır. Dişileri kendilerine çeken ve tahrik eden pasajlar içerdikleri gibi, diğer erkeklere, yani potansiyel rakiplere, bölgenin dolu olduğunu ve o bölgenin sahibinin kim olduğunu anlatan kısımları içerir.
Sayfa 200 - Say YayınlarıKitabı okudu