İnsanın Türeyişi

Charles Darwin

İnsanın Türeyişi Sözleri ve Alıntıları

İnsanın Türeyişi sözleri ve alıntılarını, İnsanın Türeyişi kitap alıntılarını, İnsanın Türeyişi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanlığı değiştiren büyük bilim adamı, asla unutulmayacaksın.
İki ayrı amaç gütmüş olduğumu bir özür olarak söylememe izin verilebilir; birincisi, türlerin ayrı ayrı yaratılmamış olduğunu, ve ikincisi, alışkanlığın kalıtsal etkileri ile, ve az da olsa çevre koşullarının dolaysız etkisi ile desteklenmekle birlikte, değişmenin başlıca etkeninin doğal seçme olduğunu göstermekti. Ama eski inancın, o zaman aşağı yukarı evrensel olan türlerin amaçlı yaratıldığı inancının etkisini gideremedim; ve bu, yapılıştaki her ayrıntının, güdüklükler ayrı tutulursa, özel ama bilinmeyen bir işi olduğunu varsaymama yol açtı. Kafasında böyle bir varsayım olan kimse, doğal seçmenin geçmişteki ve günümüzdeki etkisini elbette aşırı büyütür. Evrim ilkesini kabul eden, ama doğal seçmeyi reddeden bazı kimseler, kitabımı eleştirirken, yukarıdaki iki amacı göz önünde tuttuğumu unutmuş görünüyorlar; bundan ötürü, doğal seçmeye büyük güç tanıyarak (bunu kabul etmiyorum), ya da onun gücünü abartarak (bu olabilir) yanıldıysam bile, türlerin ayrı ayrı yaratıldığı dogmasının yıkılmasına yardım ederek, hiç değilse iyi bir iş yaptığımı umuyorum.
Sayfa 75 - Ginko BilimKitabı okudu
Başka bir görüşten yana olmak, kendi yapılışımızın ve çevremizdeki bütün hayvanlarınınkinin, sağduyumuza kurulmuş bir tuzaktan başka bir şey olmadığını kabul etmektir. Bütün hayvan serilerinin üyelerini göz önünde bulundurursak, onların ilgilerinden ya da sınıflanmalarından çıkarılan kanıtları, coğrafi yayılmalarını ve yerbilimsel ardışmalarını düşünürsek, bu sonuç büyük ölçüde doğrulanır. Bu sonuç karşısında duraksamamıza yol açan, yalnızca bizim doğal önyargımız ile dedelerimize yarı-tanrıların soyundan geldiklerini söyleten büyüklenmedir. Ama insanın ve öbür memelilerin kurallı yapılışını ve gelişimini çok iyi öğrenen doğa bilginlerinin, onların her birinin ayrı bir yaratma ürünü olduğuna inanmak zorunda olmalarının garip karşılanacağı zaman, yakında gelecektir.
Sayfa 34 - Ginko BilimKitabı okudu
Reklam
Sonunda, insanın ve daha aşağı hayvanların kesinlikle kamunun iyiliği için edindikleri toplumsal içgüdüler, önceden, onda arkadaşlarına yardım isteği, duygudaşlık yaratır, onu, onların övgülerine ve yergilerine önem vermeye zorlar. Böyle içtepiler çok erken bir dönemde, doğru ve yanlış konusunda kaba bir kural olarak iş görmüş olmalıdır. Ama insanın zihinsel gücü giderek arttıkça; ve insan, eylemlerinin daha uzak sonuçlarını kestirmeye güç yetirir duruma geldikçe; zararlı törelerden ve boş inançlardan sıyrılmasına yeter bilgisi olunca; soydaşlarının yalnız esenliğini değil, mutluluğunu da daha çok önemsemeye başladıkça; alışkanlıktan, yararlı deneyimi, öğretimi ve örneği sürdürmekten ötürü duygudaşlıkları gittikçe daha çok incelip her ırktan insanı, toplumun aptal, sakat ve öbür yararsız üyelerini, ve sonunda aşağı hayvanları kapsayacak ölçüde genişledikçe, insanın ahlakı da durmadan daha çok yücelmiştir.
Sayfa 146 - Ginko BilimKitabı okudu
İnsan bugünkü en kaba saba durumunda bile, şimdiye dek yeryüzünde görülmüş en başat hayvandır. İyi organlanmış herhangi bir canlıdan çok daha geniş alanlara yayılmıştır. Ve öbürlerinin hepsi onun önünde dize gelmiştir. O, bu sınırsız üstünlüğünü, zihinsel yetilerine, soydaşlarına yardım etmesine ve onları korumasına yol açan toplumsal alışkanlıklarına ve vücut yapısına borçludur. Bu ıraların olağanüstü önemli olduğu, insanın yaşama savaşındaki kesin başarısı ile gösterilmiştir. İnsanın zihinsel yetileri, eklemli dili geliştirmiştir ve onun şaşırtıcı ilerlemesi, özellikle buna dayanmaktadır.
Sayfa 60 - Ginko BilimKitabı okudu
Maymuna-benzer bir yaratıktan bugün yaşayan insana doğru hiç sezilmeksizin, azar azar değişen biçimlerden oluşmuş bir seride, "insan" teriminin kullanılmak gerektiği herhangi bir belirli nokta saptamak olanaksızdır.
Sayfa 213Kitabı okudu
Tohumlarını çimlendirmeden saklar, nemli olanları yeryüzüne çıkarırlar. Yaprak bitlerini(aphides) ve başka böcekleri, süt inekleri olarak besler ve onlara bakarlar.
Reklam
Karıncalar, yuvaya getirdikleri bir nesne kapıdan geçemeyecek kadar büyük olunca, kapıyı büyütürler ve sonra gene eski durumuna getirirler.
Görüyoruz ki yabanıllar, davranışları, türün ya da boyun bir tek üyesinin değil, yalnızca boyun esenliğini açıkça etkiledikleri için iyi ya da kötü saymaktadırlar, ve belki ilk insan da bundan ötürü böyle saymıştır. Bu sonuç, ahlak duygusu denen duygunun, aslında, toplumsal içgüdülerden doğduğu inancı ile çok güzel uyuşmaktadır, çünkü başlangıçta ikisi de yalnız kamu ile ilişkilidir. Bizim ölçümüze göre yabanılların ahlakının geri olmasının ana nedenleri, önce, duygudaşlığın aynı boyun sınırları içinde kalması, sonra da, birçok erdemin, özellikle insanın kendine dönük erdemlerin, boyun genel esenliği ile ilgisinin anlaşılmasına elverecek düşünme yetilerinin eksikliğidir. Örneğin, yabanıllar, aşırılığın, iffetsizliğin vb. sonucu olan büyük kötülükleri ayrıntıları ile anlayıp gösteremezler. Ve, üçüncü olarak, kendilerini dizginleme güçleri azdır; çünkü bu yeti, onlarda, uzun sürmüş, belki soyaçekilmiş alışkanlık, öğretim ve din ile güçlendirilmemiştir.
Sayfa 140 - Ginko BilimKitabı okudu
Maymuna-benzer bir yaratıktan bugün yaşayan insana doğru hiç sezilmeksizin, azar azar değişen biçimlerden oluşmuş bir seride, "insan" teriminin kullanılmak gerektiği herhangi bir belirli nokta saptamak olanaksızdır.
Sayfa 213 - Ginko BilimKitabı okudu
Kamuoyuna genellikle kılavuzluk eden, bütün üyeler için uzun sürede neyin en iyi olduğu konusundaki kaba deneyimdir; ama kamuoyu, bilgisizlik ve yargılama yetilerinin güçsüzlüğü yüzünden sık sık yanılır. Bundan ötürü, insan soyunun esenliğine tümü ile karşıt töreler ve boş inançlar, bütün dünyada başattır.
Sayfa 143 - Ginko BilimKitabı okudu
Reklam
Ancak, yapıtlarına başvurduğum bütün yazarlar, birkaçı ayrı tutulursa, her eylemin ayrı bir güdüsü varmış ve bu, sevinç ya da üzüntü ile birleşmiş olmak gerekirmiş gibi yazmaktadırlar. Oysa insan, çoğu zaman içtepiyle, yani içgüdüden ya da köklü, alışkanlıktan ötürü, herhangi bir sevincin bilincinde olmaksızın, tıpkı içgüdülerine körü körüne uyan bir arının ya da karıncanın yaptığı gibi davranır görünmektedir.
Sayfa 141 - Ginko BilimKitabı okudu
1.130 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.