Sezai Karakoç'un okuduğum ikinci kitabı İnsanlığın Dirilişi oldu. Karakoç'un kendine has üslubuyla, kitabı insanın bünyesinde hissettirecek nitelikte olduğu için özümseyerek okudum diyebilirim. Kitabın ana konusu; insanın dirilişinin ruhuna yönelmesi ile ama yönelmesinin yanında maddi hayata da önem vermesi ile gerçekleşebileceğidir. Yani teraziyi eşit şekilde kullanmak dirilişin kaynağıdır diyor. Kitapta yenilikten ve daha çok batıdaki yeniliklerin üzerinde duran Sezai Krakoç'a "ne kadar çok batı üstünde durmuş" diyerek yorum yapıyorken kitabın içinde bana verilen cevaba rast gelmek oldukça ilginç oldu. Diyor ki " İnsanlığın genel durumunu, ana çizgiler halinde tespbit etmeğe çalıştık buraya kadar. Bu tahlilde ağırlığı bilhassa Batı Uygarlığına vermişsek, bunun sebebi, bilhassa üç dirt yüzyıl içinde, dünyadaki oluşta, en büyük değişim etkenliğini bu uygarlığın yapmış olmasıdır."
İlk önce ağır gelen diline daha sonradan alışmak ve akıcı şekilde okuyabilmek kitabı özümsemeye bağlıdır bu yüzden ik başta zorlananlar pes etmesin diyorum :) Herkese tavsiye ediyorum :)