Bizler aslında olduğumuz kişiler olmak istiyoruz. Yani, yeni, emsalsiz, kıyaslanamaz, kendilerine yasalar koyan, kendi kendilerini yaratan insanlar olmak istiyoruz.
Savaş, fiilen saldırı nedeniyle olduğu kadar, saldırılma korkusu ile de ortaya çıkabilir. Thukydides, bunu Peloponisos Savaşı’nın asıl nedeni olarak görmüştür: “Savaşı kaçınılmaz hale getiren, Atinalıların gücünün artması ve bunun Sparta’da neden olduğu korkudur.”
Thukydides’in çevirmeni olan ve İngiltere’de iç savaşın patlak vermesine bizzat tanık olan Thomas Hobbes, diğerlerinin gücü karşısında duyulan korkunun çatışmaların başlıca nedeni olduğunu söylemiştir: “Ve bu birbirinden çekinme nedeniyle, hiç kimsenin kendini güvene almak için beklemekten daha mantıklı bir yolu yoktur; yani ister güçle, ister hileyle, artık kendisini tehdit eden başka bir büyük gücün kalmadığını görünceye kadar mümkün olduğunca fazla insanı kontrolü altına almalıdır.” Hobbes kapanı, bireyler kadar, grupları da yakalar. İki grubun birbiri için potansiyel tehlike oluşturmaları halinde ortaya çıkan karşılıklı korku, her birine ilk darbeyi vurmak için bir neden verir. Ve her biri de karşısındakinin böyle bir nedeninin olduğunu görünce, korku çemberi kuvvetlenir.
Tiyatro, sanat, edebiyat, sinema, basın, afişler ve vitrin süslemeleri çürüyen
dünyamızın tüm kanıtlarından temizlenmeli ve ahlaki, siyasi ve kültürel bir
düşüncenin hizmetine sunulmalıdır.
“Zorbalık ve terör dönemlerinde, insanlar kendi içlerine kapanır ve hislerini saklarlar, fakat hisleri silinemez ve ne kadar güçlü olursa olsun hiçbir doktrinin dayatmasıyla yok edilemez.”