Spoiler içerebilir. İlk incelemem, biraz heyecanlıyım.
Kitaba başlarken, daha karakterler tanıtılırken düşünmeye başladım, Ali Bey'in nasıl biri olacağını. Her düşündüğüm gerçekleşmedi ancak çoğu yakın sonlardı.
Ali Bey günümüzde nice guy dedikleri tiplere benziyordu. Belki bir ilişkiden nasibini almadığı için, belki de ilgilendiği şeyler onu bazı zevklerden, renklerden alıkoyuyordu. Yazar ustaca kelime oyunlarıyla karakterlerin, durumların betimlemesini yapmış ancak bazen tadı kaçıyordu. Uzun uzadıya durum betimlemeleri sıkıcı olsa da Türkçemizinş zenginliklerini kullanmış Namık KEMAL.
Aşk ve tutku ilişkisinde ateşi söndüren en güçlü tesirin sadakat olduğunu, aşkın nasıl bir insanı kör edip tutkuyla birine bağladığını okudum. Sanki Ali Bey bendim bir yer kadar. Mesut Efendinin söylediği gibi " Bu durumdan hemen kurtulamaz insan". Ancak kör olmuş gözleri ufacık bir kuruntuyla derhal tüm duyguları silebiliyor. Bir anlık öfke ile insanın gözü aşkın ve tutkunun körlüğünden daha beter bir körlüğe bulanıyor da bir türlü karşısındaki insanı dinlemiyor.