Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.2
İntibah
Namık KemalEn Yeni İntibah Yorumları ve İncelemeleri
En Yeni İntibah sözleri ve alıntılarını, en yeni İntibah kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Türk dizilerinin taslak olarak kullandığı roman
İntibah’ın benim için “ilk edebi roman” olması dışında pek de bir önemi yoktu. Ta ki İş Bankası’nın Türk Edebiyatı Klasikleri’ne dadanana kadar. Sıkcıdır, anlaşılması zordur, ağırdır diye düşündüğüm birçok eserin aslında ne kadar eğlenceli, sürükleyici, zamanına göre etkileyici olduğunu fark ettim. İntibah günümüzde oldukça klişeleşmiş ahlaklı genç adam, ahlaksız kız konusunu işlese de asla sıkmıyor. Ben bunu zaten okudum, izledim hissine kapılmıyorsunuz. Özellikle son 10-15 sayfa o kadar sürükleyiciydi ki durakta beklerken ve otobüste ayaktayken okumak zorunda kaldım. Şiddetle tavsiye ederim.
Değer katar!!
Kitap akıcı olmakla beraber heyecan verici bir aşık olma serüvenini ele alarak aynı zamanda duvara toslayarak hayatın ziyan oldugu zincirleme olaylar birbirini alarak sürüp giden güzel bir eser.
Sonlara doğru cereyan eden olaylar insanı ne kadar çok üzmüş olsa da sonunda baharda çiçek acilacakmis gibi bir ümitle hiç değilse sonu hazin olsa da olaylar gerçeğe kavuşarak bitiyor. Ama kitabın ortasindan sonra baya intikam içeren olayla drama dönüyor kitap. Yapacak birsey yokk her halükarda katıyor insana tecrübe:))
İyi okumalar..
Lisede zorunluluktan yazar ve eser adı ezberlemekle yetindiğim Türk klasiklerini okuma kararı aldım ve ilk edebi eserimiz olan İntibah ile başlangıç yapayım dedim. Benim okuduğum yayında Osmanlıca kelime o kadar fazlaydı ki bir noktada sıkıldım. Sadeleştirilmemiş halini tercih etmemin nedeni, dönemin ruhunu eski kelimeler ile daha fazla hissetmekti.
Öncelikle Namık Kemal kitabın başından sonuna kadar bir yazar olarak taraflı davranıyor. Dilaşub'u hatasız bir melek gibi gösterirken Mehpeyker'i o kadar kötü göstermeye çalışıyor ki Namık Kemal'e karşı Mehpeyker'i koruyası geliyor insanın.
Tesadüflerin çok fazla olması, ''bu kadarı ancak romanlarda olur'' faslına gelmemi sağladı. İllaki karakterleri birleştirmek ve olayları açığa çıkarmak için tesadüflere başvurmalıydı ama bu kadar değil.
Son olarak getirebileceğim eleştiri, her şeyin çok hızlı yaşanması ve sonuçlanması. Birkaç sayfa önce Ali Bey Mehpeyker'in aşkından ölürken, birkaç sayfa sonra Mehpeyker'den nefret edip Dilaşub'a aşık olabiliyor. Burç muhabbetine çok girmek istemiyorum ama Ali Bey kesinlikle ikizler erkeğini, Mehpeyker'se tam bir akrep burcu kadınını anlatıyor.
Namık Kemal / İntibah
Tanzimat dönemi aydınlarından olan Namık Kemal, ilk edebi roman olarak İntibahı (1876 yılında) yazmıştır.
Eserde, iyi bir aile çocuğu olan Ali Bey, zaman içerisinde gençlik duyguları ve yaşamış olduğu psikolojik sıkıntılar dolayısıyla, geçirmiş olduğu buhranlardan yola çıkılarak Ali Bey, Mahpeyker, Dilaşup arasında geçen sevgiyi anlatmaktadır. Namık Kemal'in akıcı üslubunu romanda, içinizde hissederek kitabı bir solukta okuyorsunuz.
Ayrıca romanın geçmiş olduğu dönem yani Tanzimat döneminin, Osmanlı Devleti'nin içinde bulunmuş olduğu sosyal yaşayışı da gözler önüne serdiği görülmektedir.
#Kitapşuuruinsanlıkşuurudur.
Selamlar!
Türk Klasikleri'ni okumaya devam ediyorum. İntibah kitabını atlar önce bir grup ile beraber okumak için almış ancak o vakit uygun olmadığımdan okuyamamıştım. Şimdi de dedim ki: eee neyi bekliyorsun? Kalk ve oku şu kitabı!
Öyle de yaptım.
Türk Klasikleri'nde beni yoran bir şey var. Ne kadar olursam okuyayım çok yavaş seyrediyor bu süre. Yine aynısı oldu. Okumam yavaş oldu ama yine de saatlerce başından kalkmayarak ilerledim. Bir de kitabın başı aslında yine bir takım olaylar ile süslü olsa da ilerledikçe ve vaziyetler kızıştıkça aslında oraların yavaş olduğunu gördüm. E haliyle kitabın son yarısında bitirmek için daha büyük bir istek duydum. Gidişatı az buçuk tahmin ediyorduysam da böyle bir son beklemiyordum. Hoş, huylu huyundan vaz geçmez ya, orası da ayrı.
Karakter olarak sadece Dilaşub'u ele almak istiyorum. Allaaahhh'ım, bir insan nasıl bu kadar fedakar olabilir, nasıl? Resmen 'hayır kızım ya, bu kadar da fedakar olma, bu kadar gözünü kör etmesin sevda' dedim. Bak, önce can sonra canan, dedim. Ama dinletemedim. Ziyan oldu güzellik.
Türk Edebiyatının ilk edebi romanıdır. Roman başrolleri Ali Bey, Mahpeyker ve Dilaşub olan kişiler arasında geçmektedir.
!! Kitabın adı gibi 'son pişmanlık' fayda etmedi...