Başlardaki betimlemeler fazla gelmekle beraber birkaç kez okumakla daha anlamlı geldi. Bu yüzden başlarda ilerlemekte zorlandım. Konusu genel olarak bir dizi gibiydi. Dizilerin çoğunlukla kitaplardan esinlenerek yazıldığını düşününce normaldir. Ortalardan sonra acaba ne olacak dedirtti ve hızlıca bitti. Çok uzun bir roman olmadığı için çabuk bitti. Konusu kitabın arkasında da yazdığı gibi son pişmanlık fayda etmez özetli bir kitap olduğundan elbetteki bir klasik. Ve bölüm başlarında beyitlerle anlamlandırılması çok hoşuma gitti. Böyle şeyleri oldum olası severim.
(dikkat içerik!!)
İçeriğine gelirsek, Ali Bey' in fevkalade eğitimi ve ahlakının bir gönül heyecanı, ile yitip gitmesi insanın gönlündeki sevgi boşluğunu doldurmanın önemini anlatır gibi. Ne kadar insan ihtiyaç duymadığını söylese de kendini anlayan ve tamamlayan bir ruhun varlığı insanı mutlu kılar. Mahpeyker'in dedikodu ile Dilaşub'tan ayırması aşırı klasik bir entrika ancak burada da bir erkeğin fevriliğinin sonuçlarından, aslında erkek değil herkes için geçerli olan, istişarenin ve bize değer veren insanlara güvenip onları dinlemek gerektiğinin önemini anlatan bir kitaptı. Okumak güzeldi.