Intibah kitabı içerisinde kin, nefret, ihanet, kıskançlık, özentilik, yalancılık gibi kötü hisler besleyen bir kitaptır. İçeriği iki kadın arasında yaşayan Ali Bey' in iğrenç hayat hikayesinden bahsediyor. Bu eseri okuma sebebim sadece Türk Edebiyatının batılı anlamda ilk edebi romanı olmasıdır. Ali Bey sevdiği Mehpeyker' in ne kadar iğrenç bir kadının olduğunu öğrenince Dilaşub' a aşık olur. Romanın en müthiş karekteri olan Dilaşub kendisinden çok sevdiği Ali Bey' i asla bırakmak istemez ve ömür boyu onunla yaşamak ister. Lakin Mehpeyker kendisinden güzel ve bakımlı bir rakibinin karşısında intikam almak ister ve Ali Bey' e karşı Dilaşub' u kötüler ve içini kin ile doldurur. Ali Bey sorgulamadan Dilaşub hakkında söylenilenlere inanarak onu döver ve satar. Mehpeyker, hâlâ intikam peşinde ve Ali Bey' i öldürmek ister. Cinayeti işlemek için paralı bir katil tutar ve Ali Bey' i dağlık bir yere götürür, yine intikam için Dilaşub' u da aynı mekana götürür. Dilaşub, Ali Bey' in sesini duyunca derhal onu öldürülmesi için getirildiğini haber etmek ister fakat Ali Bey buna inanmaz. Dilaşub delil göstererek onu oradan uzaklaştırır ve kendisi orada kalır. Sevdiği uğuruna can verir. Zabıta ile eve gelen Ali Bey, Dilaşub' un cansız bedenini görünce pişmanlık hissine kapılır ama son pişmanlık fayda etmez. Sonuç olarak sevgi ve aşk öyle güzel bir his ki, ilk olarak sadakat gerektirir. Sevdiği uğuruna can vermek de acı verici güzel bir insan için.
