Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İntikam İmtihan

Emine Kahraman

İntikam İmtihan Sözleri ve Alıntıları

İntikam İmtihan sözleri ve alıntılarını, İntikam İmtihan kitap alıntılarını, İntikam İmtihan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Buğday çuvallarına bile böylesine hassasiyet gösteren bu adam nasıl oluyordu da kendi canından bir parçayı, kendi öz kızını acımasızca savurup kapının önüne atabiliyordu?
Gece kitaplığıKitabı okudu
Ona olan kızgınlığım hafiflemişti ama kalbim kırılmıştı bir kere. Hz. Mevlana’nın da dediği gibi; ‘Öfke bir rüzgâr gibidir, bir süre sonra diner ama birçok dal kırılmıştır bile.’ Bu söz adeta bizim için söylenmiş gibiydi. İkimizde öfkemize yenilerek birbirimizi fazlasıyla kırmıştık çünkü.
Reklam
Zaten sağlamlığına güvenmediğin ağacın gölgesinde ne kadar oturabilirsin ki?
Ne muhteşem bir şeydi o an yaşadığım. Kolları yardımıyla beni sardığı bedeni memleketim, kalbi ise bu memleketimin başkentiydi. Ben ise ancak böylesi bir memleketin sevdalısı olabilirdim."
Gece KitaplığıKitabı okudu
"Güven duyduğun birinin yanında özgürce ağlayabilmenin bile bir anlamı olduğunu o gün anlamıştım."
Bana göre bir insanı başarısızlığa uğratmanın, umudunu kaybetmesini sağlamanın en kısa yolu onun hayallerini yıkmaktı. Bir insanın hayallerini de ancak kalbinde sevgi sıcaklığını barındırmayan biri yıkabilirdi. 
Reklam
Bazı şeylerin söylenmesinin çokta lüzumu yoktur ne hissediyorsan odur. 
'Burada vakit geçirmeyi seviyorum. Buraya geldiğimde düşünecek pek çok şey bulabiliyorum. Mesela karşımdaki şu heybetli ormanı izliyorum. Bu kadar birbirine yakın ağaçlar… Dalları, kökleri birbirine hep değiyor ama hiçbiri de bu yakınlıktan zarar görmüyor aksine birbirlerinin kökleriyle daha da sağlam olup yemyeşil yapraklar açabiliyorlar. Ama insanlar böyle değil, birbirlerine yaklaştıkça uzaklaşıyorlar. Birbirine yakın ama bir o kadar uzak, samimiyetsiz samimiyetler ve çıkarları doğrultusunda karşısındakini seven insanlarla dolup taşıyor her yer. Oysa bir insanı sevmekle başlamıyor muydu her şey?’
Reklam
Belki gerçekten mutlu olabilirdim. Mutluluk için kendimi bu riske atmaya değmez miydi?    Elbette değerdi…
Her gün birer birer dünyadan ayrılan insanlar varken şuan nefes alıp veriyor olmak ne büyük lütuf ne büyük umuttu.
O öyle bir kadındı ki ona bakarken dalıp gittiğim çok olmuştu. Beyaz teni, genellikle atkuyruğu yaptığı sırma saçları, daim kiraz gibi al al yanakları, denizin ve gökyüzünün maviliğiyle yarışacak güzellikte gözleri vardı.Masmavi bir boncuğu özenle yanakları ve kaşları arasındaki o çukura yerleştirmişlerdi sanki. Ona has bu görüntüsü herkesi kendine hayran bırakmaya yetiyordu. Baştan aşağı bir ahenkti ve babam böylesi zarif bir kadınla bir hayat paylaştığı için çok şanslıydı. Ama o bunun farkında değildi. Erkek evlat verememiş olması anneme olan sevgisini de yok etmişti.
İnsanlar hep böyledir kaybetmeden, elden yitirmeden kıymetini bilemezler çoğu şeyin…                                                                                                                              
... O kadını tanımıyordum ama benim iyiliğimi düşündüğü açıkça ortadaydı. Söylediklerinde bir o kadar da haklıydı. Hepimiz bir gün öleceğiz ve bunun sevdiklerimizden önce mi yoksa sonra mı olacağını bilemeyiz. 
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.