Bir gül var karşımda; uzanıp avuçlarıma almak istiyorum. Almak ve koklamak, ruhumun derinliğini kokusuyla doldurmak ve yaprakları arasında kaybolmak... Lakin etrafı alevlere sarılmış durumda. Gülün kırmızısı ateşin kırmızısına karışıyor. Hangi kıvrım gülündür, hangisi ateşindir, anlayamıyorum. Gözlerimi alamıyorum ondan; baktıkça tutuşuyorum, tutuştukça bakıyorum. Öyle sanıyorum ki farkına varmadan yanacağım ve külleri O'nun tohumlarına toprak olacak.
Kimseler bilmiyor ama ben aslında modern çağın bir kahramanıyım. O ise karanlığımda parlayan bir ay parçası.
Hangi kahraman, kendisini aydınlatan bir ışık olmadıktan sonra, içinin karanlığında yürüyebilir ki...