Ne var ki megalomanisi arttıkça, şehzadeler hareme geri çağrıldılar ve burada politik bağlar kurup devlet yönetme tecrübesi edinme fırsatından mahrum kaldılar. Bunun sonucunda, Abbas'tan sonra gelen hükümdarlar liderlik tecrübesi ve müttefiklerden yoksundu.
Önemli olan Timur'la bürokratlar arsındaki şahsi ilişkiydi. Ne rakibe ne de kendi aile mensupları dahil rakip adaylarına tahammülü vardı. Görünüşe bakılırsa hem korkup hem saygı duyduğu, üstelik doğrudan kontrol edemediği tek grup Tasavvuf pirleri ve şeyhleriydi.
Ayrıca Yunan tarihçiler tarihi kendi toplumlarının koşulları ve değer yargılarıyla açıklıyordu. Ahamenişlerin çöküşünü, ki Yunanlılara göre Kserkses ile birlikte başlıyordu, yozlaşma ve zayıflığa, hatta kadınca davranışlara bağlıyorlardı.
"Persiya/Persler" terimi bizzat İranlılar tarafından bugüne kadar genellikle reddedildi. Ayrıca "İran/İranlı" teriminin , özellikle İran nüfusunun çok uluslu yapısından kaynaklanan baskın bir boyutu vardı.
Büyük İskender bile, Ahameniş varisi ve intikamcı olarak meşruiyetini kabul ettirmek için III. Darius'u törenle gömdürmüş, buna ilaveten onun soyundan gelen birisiyle evlenmişti.
Fatihler yoluyla elde edilen yeni zenginlik ve güç kaynaklarına ortak olmanın yolu, hükümdarla ve onun çok yakın çevresiyle bireysel ilişkilerden geçiyordu.
İskender'in olağanüstü başarısının tatmin edici bir açıklaması yoktur. Bununla birlikte onun zaferi, yaklaşık iki yüzyıl önce imparatorluğu kuran II. Kiros'un aynı derecede olağan üstü başarısını hatırlatır.
Ahameniş yönetiminin sona ermesi beklenmedik bir olaydı. Büyük İskender'in İran sahnesinde görülmesi ise çok kısa sürdü, ölümünden sonra bile karizmatik bir lider olarak ünü düşünüldüğünde Pers tarihi üzerindeki etkisi büyük ölçüde abartılmıştı.
Herhangi bir değişimin aleyhine olan en önemli etken, temel toplumsal grupların kazanılmış çıkarlarıydı. Bu gruplar arasında saray, ileri gelenler, toprak ağaları, ulema, aşiret hanları ve tüccarlar vardı.
Safevi Hanedanı'nın zirvesi olarak görülen Şah Abbas yönetimi, kıyaslanabilir bir Osmanlı dönemiyle çakışmıştı. İki örnekte de ardından gelen dönem, kaçınılmaz ve tartışma götürmez bir gerilemenin bir kanıtı olarak görülür.
Yahudilerin Kudüs'e dönüp tapınağı inşa etmelerine izin verdiği için kutsal kitaplarda Kiros'tan Yahudi olmadığı halde " Tanrı'nın mesh ettiği insan" diye bahsedilir.