Şah İsmail’in vefatından sonra iktidar üzerinde otorite kurmaya çalışan Kızılbaş emirlerin tasfiye edilmesi ile başlayan süreç Şah Tahmasb’a uzun bir hâkimiyetin yolunu açmıştır.
Söz konusu dönemi kapsayan yıllar arasında yaşanan gelişmelere yön veren temel saik, Şah Tahmasb’ın şehzadeliği ve tahta çıkışı ile birlikte hükümdarlığının ilk yıllarında Kızılbaş emirlerin iktidar mücadelesinin ortasında kalması sayılabilir. Tahmasb’ın Kızılbaş emirler karşısında otoritesini kurabilmesi için meşruiyetinin dayanağını oluşturan unsurlar ile İmâmiyye Şiîliği’ne geçmek için yaşadığı dönüşüm ve tövbe edişi eserin önemli bir dayanak noktasıdır. Kitabın belirleyici yönlerinden bir diğeri de Arap Dünyası’ndan getirilen Şiî âlimlerdir ki, bunlar İran’da, Şiîliğin yaygınlaşmasını ve kurumsallaşmasını sağlamıştır. Bu dönemin incelenmesi Şah Tahmasb’ın dinî politikalarını aydınlatmamızı ve devletin nasıl tamamen Şiî mezhebine dayalı bir dönüşüme uğradığını anlamamızı kolaylaştıracaktır.
Çalışmada, resmî mezhep olarak ilan edilen Şiîliğin İran’da kurumsallaşması için atılan adımlar da ele alınmaktadır. Ayrıca dinî bürokrasiyi oluşturan kurumların Safevî Devleti’nin kuruluşundan itibaren geçirdiği dönüşüm ve Tahmasb döneminde bu kurumların nasıl bir yapıya sahip olduğu, Şiîliğin yayılmasında oynadıkları rol, yaptıkları çalışmalar kapsamlı olarak incelenmiştir.
İran’a göç eden din adamları ve İran’da bulunan Şiî âlimlerin saltanat ile ilişkisi de anlatılan bir diğer önemli konudur.
Şah Tahmasb devrinde bulunan dinî grupların genel yapısı verildikten sonra ise İsnâaşeriyye Şiîliği’ne aykırı olan oluşumların nasıl ortadan kaldırıldığı ve bu yapıların yerine mutedil Şiîliğin hangi aşamalardan geçilerek benimsendiği anlatılmıştır.
İran’da Şiîliğin yayılışı hakkında verilen bilgilerin yanı sıra İran’da bulunan tarikatların durumu anlatılarak, Şah Tahmasb’ın bu tarikatlara karşı tutumu hakkında geniş bilgilere yer verilmiştir.