İrrasyonel Gönderileri

İrrasyonel kitaplarını, İrrasyonel sözleri ve alıntılarını, İrrasyonel yazarlarını, İrrasyonel yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hakemlerin ve editörlerin bir makale okurken gördükleri ilk sözcükler, yazarların ve kurumların isimleridir. Eğer bu isimler itibarlıysa, inceleyen kişi, makaleyi en iyi şekilde yorumlamaya dair yanlılık gösterecektir; değillerse muhtemelen kusur aramaya başlayacak ve doğrulara değil de yanlışlara daha duyarlı hale gelecektir. O halde burada gördüğümüz, bulunabilirlik hatasının, öncelik ve hale etkileriyle birleşmiş, dramatik bir örneğidir.
1982’de iki psikolog hayli zekice bir tezgâh kurmuş ve sonuçlarını yayımlamıştır. Önce on iki saygın psikoloji dergisinden, Harvard ya da Princeton gibi ABD’nin en itibarlı on psikoloji bölümünün üyeleri tarafından yazılmış makaleler seçmişler; yazarlar, çoğunlukla saygın psikologlar. Ardından, yazarların isimlerini hayali isimlerle, bağlı oldukları kurumları da Tri-Valley İnsan Potansiyeli Merkezi gibi hayali üniversitelerle değiştirmişler. Sonra makaleleri dikkatle incelemiş ve gerçek yazarların numarayı anlamasına neden olabilecek bölümleri biraz değiştirmiş, ancak temel içeriklere dokunmamışlar. Sonrasında her makale hayali kişi ve kurum adlarıyla birlikte daha önce yayımlanmış olduğu dergiye yollanmış. On iki dergiden yalnızca üçü, ellerine geçen makaleyi daha önce basmış olduklarını fark etmiş. Editörler ve hakemler açısından ciddi bir hafıza yanılgısı, ama hafıza bu, yanılabilir; fakat iş burada kalmamıştır. Daha önce yayımlanmış olan diğer dokuz makalenin sekizi reddedilmiştir. Dahası bu sekiz makaleyi inceleyen on altı hakem ve sekiz editörden her biri makalenin yayımlanmaya uygun olmadığını belirtmiştir. Bu, şüphesiz bulunabilirlik hatasının ürkütücü bir örneğidir. Editör ve hakemlerin, bir makalenin yayımlanıp yayımlanmaması konusunda, bilimsel çalışmanın niteliğinden çok yazarların adlarına ve çalıştıkları kurumların statülerine dikkat ettikleri izlenimi veriyor.
Reklam
Hakemlerin, fizik gibi gerçekten de disiplinli bir alanda bu tür bir yanlılık göstermeyeceklerini sanarsınız. Ancak fizik dergilerinde yayımlanan 619 makale üzerinde yapılan bir yanlılık incelemesine göre, “tanınmış fizikçiler grubuna dahil olmanız, bazen makalenizin yayımlanmasını kolaylaştırabilmektedir”. Herhalde daha kibar ifade edilemezdi.
Hale etkisinin başka tehlikeli sonuçları da vardır. Bir araştırmada, aynı sınav kâğıtları, biri güzel diğeri kötü el yazısıyla iki kere hazırlanmıştır. Kâğıtlar sonra sınav yapanlardan oluşan iki gruba dağıtılmıştır; her birine verilen kâğıtların yarısı güzel yarısı kötü el yazısıyla yazılmıştır. Hepsine el yazısını dikkate almamaları ve yalnızca içeriğe göre not vermeleri söylenmiştir. Güzel yazıyla yazılmış kâğıtların aldığı ortalama not, kötü yazıyla yazılmış olanlara göre çok daha yüksek çıkmıştır. Benzer bir diğer deneyin sonucu daha da korkunçtur. İçerikleri aynı olan ve üzerlerinde bir kadın ya da erkek ismi bulunan yazılar, değerlendiren kişinin yazarın erkek olduğunu düşündüğü durumlarda daha yüksek puanlar almıştır.
Öncelik hatası günlük yaşamı önemli ölçüde etkilemektedir. Eğer bir kişi ilk karşılaşmanızda kötü bir ruh hali içindeyse, sonrasında daha hoş tavırlar sergilese bile ona karşı olumsuz önyargılar taşımanız muhtemeldir. Mülakat yapanların o adaya dair izlenimlerinin yaklaşık bir dakika içinde oluştuğu ve görüşmenin geri kalanının izlenimi teyit etme çabasıyla geçirildiği saptanmıştır.
Bulunabilirlik hatası, akılda en çok kalan ve en önemli şeyin son gerçekleşen olay olduğunu öne sürmektedir.ilk izlenimlerin önemine dair bazı kanıtları incelememiz gerekiyor. Konuya ilişkin ilk deneylerden biri ABD’de Solomon Asch tarafından yapıldı. Deneyci, deneklerden, tanımlayıcı altı sıfattan oluşan bir listeye dayanarak bir kişiyi değerlendirmelerini istedi. Örneğin deneklere, kişinin “akıllı, çalışkan, fevri, eleştirel, inatçı ve kıskanç,” olduğu söylendi. Diğer deneklere de aynı sözcükler verildi, ancak sıralama farklıydı: “kıskanç, inatçı, eleştirel, fevri, çalışkan ve akıllı.” Sonra tüm deneklerden kişiyi değerlendirmek için bir form doldurmaları istendi. Kişinin, mutluluk ya da sosyallik gibi birtakım özelliklerini belirtmeleri gerekiyordu. İlk, yani olumlu sıfatlarla başlayan listeyi alan denekler, kötüleyici sözcüklerle başlayan listenin verildiği deneklere kıyasla çok daha olumlu değerlendirmeler yaptılar. Bu etkiye –önceki öğelerden, sonrakilerden çok daha fazla etkilenmeye– “öncelik hatası” (primacy error) denilir.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.