Kanonik İnciller gibi Apokrif İncillerde tarihsel isaya ilişkin gerçek bilgilerin ne olduğundan daha fazla ikinci yüzyıl ve sonrasındaki hıristiyan grupların tarihsel İsa da ne gördükleri sorusunu cevaplandırmaktadır.
Hıristiyanlık yüzlerce yıldır birçok kimse tarafından zannedildiği gibi İsa veya havarileri tarafından kurulmuş bir din değil, fakat İsa'ya ve havarilerine rağmen kurulmuş bir dindir.
II. ve III. yüzyıllarda İsa'ya iman etmekle beraber Musa Yasası'nın hükümlerine riayeti titizlikle sürdüren bazı cemaatlerin varlığı kesindir. Ebionitler, Nasranîler veya Elkesaitler, bu bağlamda söz konusu edilebilecek inanç akımlarından bazılarıdır.
İncillerin arasındaki hiçbir çelişki, İsa'nın diriliş rivayetlerinde olduğu kadar açık seçik değildir. Pavlus'un bu bağlamda öne sürdüğü iddiaların sıhhatini ise Fitzgerald’ın cümleleriyle vermek istiyorum: Pavlus, İsa'nın on ikilere göründüğü söylemektedir. Halbuki (İşler Kitabı'na göre) bu sırada Iudas ölmüştür ve Mattita henüz (ludas'ın yerine on ikinci havari olarak) seçilmiş değildir (İşler, 1:20-26). Yani elçiler on iki kişi değil, on bir kişidir... (Pavlus'a göre, İsa) beş yüzden fazla kardeşe görünmüştür (krş. 1. Korintliler, 15:5-9). Öyleyse bu kadar büyük bir olay niçin İncillerde ve İşler Kitabı'nda geçmemektedir? Kaldı ki, İşler Kitabı (o sıralarda İsa cemaatindeki) imanlı sayısını yüz yirmi olarak vermektedir ( 1:15). O halde, nasıl olmuştur da İsa beş yüzden fazla imanlıya görünmektedir?"
"Pavlus, kendi iddiasına ve Hristiyanlığın ve geleneksel kilisenin dayandığı en temel inanca göre, çarmıha gerilerek öldürülen ve bunun sonrasında da dirilen mesih, İsa'nın kendisine elçi olmak üzere seçtiği birisidir."