İkide bir içimi kaplayan o dayanılmaz karanlığı anlatmak için sıkıntı sözcüğü doğrusu çok zayıf kalırdı. İnsanı birdenbire sarıverir o karanlık; onu, yaşanan çağın niteliği açığa vurur. Az önce her şey yüzünüze, siz de her şeye gülerken, birdenbire ruhunuzun derinliklerinden sisli bir buğu yükselir; hayatla arzuların arasına girer; insanı dünyadan ayıran bir perde olur. Yeryüzünün sıcaklığı, sevgisi, rengi, uyumu artık bir yansıtıcı üzerinden kırılarak, soyut bir biçimde gelir; hiç heyecan duymadığınızı fark edersiniz. İçinizi örten bu perdeyi yırtmak için harcadığınız çaba, insanı bütün kötülüklere, başkalarını ya da kendinizi öldürmeye, her türlü çılgınlığa kadar sürükleyebilir.