İşçi Sınıfı Partisi Üzerine

Karl Marx
...bu toplumda çalışanlar bir şey elde etmez, bir şey elde edenler çalışmazlar.
...mülkiyetin varoluşu toplumun onda-dokuzu için varolmayışından dolayıdır.
Sayfa 27
Reklam
Komünizm kimseyi toplumsal ürünleri mülk edinme gücünden yoksun bırakmaz,yalnızca bu mülk edinme yoluyla başkalarının emeğini boyunduruk altına alma gücünden yoksun bırakır.
İşçi sınıfının gücü örgüttür. Yığınların örgütü olmazsa proletarya hiçtir. Örgütlenmiş proletarya her şeydir. Örgütlenme eylem birliğidir, pratik eylemin birliğidir.
Kapitalist toplum ile komünist toplum arasında, birinin ötekine devrimsel dönüşümü dönemi vardır. Bu siyasal geçiş dönemi demektir ve bu dönemin devleti, proletaryanın devrimci diktatörlüğünden başka bir şey olamaz.
Komünizmin ayırıcı amacı, genel olarak özel mülkiyetin değil, burjuva mülkiyetin kaldırılmasıdır.
Reklam
Yalnız yardım derneklerinde, grev sandıklarinda ve işçi gruplarında örgütlenmekle kalmayın, siyasal parti olmak için de örgütlenin, otokratik hükümete ve tüm kapitalist topluma karşı kararlı bir savaşım için örgütlenin.
Devrimler tarihin lokomotifleridir, demişti Marx. Devrimler ezilenlerin ve sömürülenlerin bayramlarıdır. Halk yığını, yeni toplumsal koşulların etkin bir yaratıcısı olarak, devrim sırasında olduğu kadar hiçbir yerde kendisini gösteremez.
Özgürlük büyük bir sözdür, ama sanayi özgürlüğünün bayrağı altında soygun savaşları yapılmış, emek özgürlüğü bayrağı altında emekçiler soygundan geçirilmiş. Aynı içsel yalancılık "eleştiri özgürlüğü" sözünün bugünkü kullanılışında vardır.
Tarihte hiçbir sınıf hareketi örgütlenmeye ve yönetmeye yetenekli kendi siyasal önderleri, kendi ilerici temsilcileri olmaksızın iktidara gelememiştir.
Reklam
İşçi sınıfının kurtuluşu, işçi sınıfının kendi eseri olmalıdır. Öyleyse biz, işçilerin kendi kendilerini kurtarmaya yetecek bir düzeyde yetismediklerini ve insansever büyük ve küçük burjuva yoluyla ancak tepeden inme kurtarılmalari gerektiğini açıkça söyleyen kişilerle aynı yolda olamayız.
Burjuvazinin ve proleterlerin varlığı gerici zaten gözüne batan bir dikendir. Onun gücü, modern toplumsal gelişmenin yeniden yokedilmesine ya da hiç değilse kösteklenmesine dayanıyor.
İşçi sınıfı yalnız ekonomik savaşım yaparsa, kendi siyasal bağımsızlığını yitirir, başka partilerin kuyruğuna takılır ve büyük vasiyete ihanet eder. İşçilerin kurtuluşu, bizzat işçilerin eseri olmalıdır.
Biz tam olarak Marx teorisinin tabanı üzerindeyiz. Yalnızca bu teori, sosyalizmi bir ütopya olmaktan çıkartarak bilim haline getirmiş, bu bilimi sağlam temeller üzerine oturtmuş ve bu bilimi daha da geliştirmek ve tüm ayrıntıları ile işlemek için tutulması gereken yolu göstermiştir.
Ücretli emeğin ortalama fiyatı, asgari ücret, yani işçinin işçi olarak yaşamasını sağlamak için gerekli geçim araçlarının toplamıdır. O halde ücretli işçinin kendi etkinligi ile mülk edindiği şey, ancak kendi çıplak yaşamını yeniden üretmeye yeterlidir. Dolaysız yaşamın yeniden üretilmesi amacıyla emek ürünlerinin bu kişisel mülk edinimini, yabancı emek üzerinde komuta saglayabilecek bir saf geliri geriye bırakmayan bir mülk edinmeyi, hiçbir yönden kaldırmak istemiyoruz. Biz, sadece, içersinde işçinin yalnızca sermayeyi çoğaltmak için yaşadığı, ancak egemen sınıfın çıkarının gerektirdiği ölçüde yaşadığı bu mülk edinmenin sefil karakterini ortadan kaldırmak istiyoruz.
Sayfa 26
Resim