Işık Doğudan Gelir

Cemil Meriç

Işık Doğudan Gelir Quotes

You can find Işık Doğudan Gelir quotes, Işık Doğudan Gelir book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Erasmus demiş ki
Cinnet olmadan yer yüzünde hayatın da devam edemeyeceğini ispat eder. Yani insanlığın kaderidir cinnet.
Kendi dillerine hapsedilmiş olan bu kitaplar nihayet Talmud kadar önem taşırdı: sinagog kürsülerinde titizce muhafaza edilen bir Tora.
Reklam
Bu en yüksek akıl nerede? Aradığım tanrı o değil mi? Fenelon
Sayfa 205 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
AKLIN MI CİNNET Mİ?, 3- İSLÂMA GÖRE AKIL, Kamusların Yıldız Alacasında
İslâmî Bilgiler Ansiklopedisi İslâm'da akıla geniş yer ayırmış; okuyalım: “Kur'an lügatına göre akıl: 1) Bilgiyi elde eden güç, 2) bu güç ile elde edilen bilgi. Dinen mükellef olmaya esas teşkil eden akıl birinci manadaki akıldır. İnsanda doğuştan mevcut olan bu gücü Eş'ari, zaruriyyâtı anlayan güç diye tanımlar: Kur'an'da kâfirlerin akılsızlıkla yerildiği yerlerde ikinci manada kullanılır: Onlar bir alay sağır, dilsiz ve körlerdir, akletmezler (Bakara) gibi. Hadislerde akıl, deveyi vb. bağlamak, diyet vermek, anlamak ve bilmek manalarında kullanılır. Aklın üstünlüğü ve ilk yaratılan mahlûk oluşu hakkında hadis diye rivâyet edilen metinler, hadis araştırıcılarınca sabit ve sahih görülmemiştir. Hazret-i Peygamber akıllı manasına keyyis kelimesini kullanmış ve akıllı, nefsini zapt-i rapt altına alıp ölümünden sonraki ebedî hayat için hazırlanan kimsedir buyurmuştur. Kelamda akıl birkaç türlü tanımlanmıştır. Ehli sünnet'e göre, 'Düşünmek veya duyu vasıtalarıyla idrâk etmek suretiyle bilinebilecek şeyleri bilme ve anlama kudreti.' Mutezile'ye göre, 'iyiyi kötüden ayırt etme kudreti.'
Sayfa 221 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
“Çağdaş batının en muteber kaynaklarından biri, îhvan-ı Safa hareketini şöyle anlatıyor: Bir avuç bilgin gizli bir topluluk kurmuştu, maddî ve manevi yardımlaşma amacıyla birleşen bu insanlar mistik ve siyasî bir inançtan kaynaklanıyorlardı. İhvan-ı Safa, faaliyetleri yayıma dökülen ilk düşünce topluluğu.” “Unutmayalım ki, çeşitli dinlerden kimseler arasındaki toplantılar, Abbasi hanedanının hilâfete geçişinden beri Bağdat’da sürüp gidiyordu. Bir tarihçi, Bermekiler devrinde, zaman zaman tekrarlanan bu toplantıları anlatırken sünnî, Alî, haricî, mutezili, imamî, zerdüşti âlimler bir araya geliyordu, der. Basra’da da aynı düşünce kaynaşmasına şahit olmaktayız, üstelik orada tartışmalara, budistler, manikeenler hattâ düpedüz mülhitler bile alınıyordu. Hülâsa olarak diyebiliriz ki: Abbasîler’in payitahtındaki âlimler arasında mezhep ayrılıklarına göz yuman bir kardeşlik sürüyordu. İhvan-ı Safa da bir âlim ve filozof birliğiydi. Her üye başka bir bilgi dalında uzmandı. Hem filozoflar hem de sünnî âlimlerce şüpheli görüldüler, hattâ İslâm uleması kâfir saydı onları. Oysa inanç bakımından mü’mindiler fakat nas’lara yüksekten bakan bir felsefeleri vardı, sık sık akılcı izahlara başvurarak nas’ları sarsıyorlardı.” “Histoire du Developpement Cultural et Scientifique de l’Humanite, «İnsanlığın İlmî ve Kültürel Gelişmesi Tarihi», cilt 3: «Orta Çağdaki Büyük Medeniyetler» 1969, U.N.E.S.C.O).”
"Kur'an bir hendesi güzellikler hazinesidir. "
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.