Çoğu insan acil durumlarda iki şey yapar. Ya mücadele eder ya da kaçar. Ama Connor için üçüncüsü de vardı: Mücadele et, kaç ya da şahane bir şekilde berbat et.
Mükemmel bir dünyada her şey siyah ya da beyaz, doğru ya da yanlış olacak, herkes aradaki farkı bilecekti. Ama burası mükemmel bir dünya değildi. Problem, öyle olduğunu düşünen insanlardı.
Tam olarak söylediği şuydu: Lütfen bir insan olun. Bu kadar çok kural ve kısıtlamayla dolu bir hayatta, insanın ne olduğunu unutması çok kolaydı. Şefkatin yararcılığa ne kadar sık kurban edildiğini biliyordu.
İnsan benim kadar uzun yaşadığında bir şey öğreniyor: insanlar ne tamamen iyi ne de tamamen kötüdür. Hayatlarımız karanlıkla ışık arasında gelip gider. Ama ben şu anda ışıkta olmaktan memnunum.
Aynı durumda başkalarının da olduğunu bilmek insanı rahatlatıyordu, aynı zamanda üzüntü vericiydi; insan kendi hayatının, birbirinin aynı binlerce kopyadan sadece biri olduğunu düşünüp üzülüyordu.